Allah; ihtiyacı olmadığı halde, isim ve sıfatlarını müşahede edebileceği halde, insanın var olup olmamasının zatında bir eksikliğe sebep olmayacağı halde, insanı neden yarattı?
Değerli Kardeşimiz;
On Birinci Söz’de işlenen üç önemli konudan birisi “Hilkat-i insanın muamması”dır. O Söz’de insanın yaratılış hikmeti, çok yönlü olarak, mükemmel şekilde anlatılmıştır. Bu sorunun gerçek cevabı o bahsin tamamıdır.
“Allah var idi ve Allah’tan başka bir şey mevcut değildi.” (1)
Allah ezelde, kendi Zât’ını, ulûhiyyetine mahsus izzet ve azametini, cemâl ve kemâlini bizzat müşahede ediyordu. Kudsî Zât’ını, ulûhiyetinin şanına uygun bir sûrette hamd, tenzih ve takdis ediyordu ve ayrıca ilmindeki eşyanın mahiyetlerini takdir ve tanzim ettiği de ifade edilmiştir.
Allah'ın gerek kendi Zât’ını müşahede etmesi, gerekse ilmindeki eşyanın mahiyetlerini takdir ve tanzim etmesi, zaman içinde değildir. Yani bunlar bir zaman silsilesi içerisinde düşünülemez.
Ezeldeki bu müşahedeyi, bu takdir ve tanzimi insan aklı idrak edemez. Bunun hakikatine ne bir melek-i mukarrebin, ne bir nebiyy-i mürselin idrâk ve marifeti kavuşabilir. Bu hakikat, ancak Allah’ın mâlumudur.
Allah, ihtiyaçtan münezzeh ve mukaddes olarak, eşyayı ve insanı kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek için yaratmıştır. Ve bu yaratmaktan yine ihtiyaçtan ârî ve pak olarak büyük bir lezzet-i mukaddese almıştır ve almaktadır.
İlave bilgi için tıklayınız:
(1) bk. Buhârî, Megâzî, 67, 74, Bed'u'l-Halk 1, Tevhid 22; Tirmizî, Menâkıb, 3946.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
ama bu sadece Allah'ın malumudur dersek o zaman bu durumu akla nasıl yaklaştıracağız ya da bu akli bir mesele değil sadece iman ederiz mi diyeceğiz?
İnsanlarda bazı sanatçı ve sanatkarlar vardır.hiç bir menfaat ve ihtiyaç giderme gözetmeksizin sanatını icra eder ilmindeki manalardan , bunu sanatına yansıtmaktan ve bundan bir çıkar ve menfaat elde etme niyetinde olmadan lezzetlenir.İşte bu hal o kutsi şuunata işaret eden fakat mahlukatta olduğu için halıkın şuunatı ile kesinlikle kıyasa bile gelemeyen bir durumdur.bu tür kişiler bilirki bu durum ne bir menfaat ve nede bir ihtiyaç gözetilerek yapılmıştır.Sadece kişinin kendine ilahi bir şuunatın hissedilmesi için verilmiş bir haldir anlayabilene