"Bayramlarda gaflet istila edip, gayr-ı meşru daireye sapmamak için, rivayetlerde zikrullaha ve şükre çok azîm tergibat vardır." Bununla ilgili hadis veya rivayetleri nakleder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyuruyor:
"Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan faziletlidir. Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz de: Lailahe illallah vahdehu la şerike lehu. (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O'nun ortağı da yoktur) sözüdür."(1)
Hazreti Aişe (ra) anlatıyor:
"Allah, hiçbir günde, arefe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azat etmez. Allah mahlukata rahmetiyle yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve: 'Bunlar ne istiyorlar?' der."(2)
Allah Teâlâ bazı geceler duaların reddedilmeyeceğini Peygamber Efendimize (asm) bildirmiştir. Rahmet kapılarının açıldığı dört mübarek gece şunlardır:
1. Fıtr (Ramazan) Bayramı gecesi,
2. Kurban Bayramı gecesi,
3. Terviye gecesi (Zilhicce ayının 8. gecesi),
4. Arefe gecesi, (Isfehani)
Arefe gününü ve gecesini ibadetle geçirmek çok faziletlidir. Arefe gecesini ibadetle geçirenin cehennemden azat olacağını müjdeleyen rivayetler vardır. Arefe günü, günahlardan uzak kalanın da bağışlanacağı Resulullah (asm) tarafından müjdelenmiştir.
"Ramazan ve Kurban bayramının gecelerini ihya eden kimsenin kalbi, kalplerin öldüğü gün ölmez."(3)
Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, tövbe reddolmaz. Ramazan bayramının ve Kurban bayramının birinci geceleri, Berat gecesi ve Arefe gecesi. (İsfehani)
"Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez. Regaib gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı gecesi."(4)
Dipnotlar:
(1) bk. Muvatta, Hac, 246.
(2) bk. Müslim, Hac, 436.
(3) bk. İbni Mace, Taberani.
(4) bk. İbni Asakir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Bayramlarda gaflet istila edip, gayr-ı meşru daireye sapmamak için, rivayetlerde zikrullaha ve şükre çok azîm tergibat vardır."
Bayramlarda neden gaflet istila ediyor?
Eğer mesele toplum içinde olmaktansa, zaten gündelik zamanda da iş hayatında sosyal yaşıyoruz, gaflet çoğu zaman mümkün.
Bayramların, özellikle sevinç ve rahatlık getiren bir atmosfer oluşturduğu herkesçe malumdur. İnsan ne zaman rahatlığa kavuşursa, şükretmeyi unutma, gaflete dalma ve ibadetlerini aksatma tehlikesi artar. Ancak neden gafletin istilasına daha açık olduğu meselesine biraz daha derinlemesine bakalım.
Gafletin Sebepleri:
Bayram, dünyanın geçici güzelliklerinin daha çok hissedildiği bir zaman dilimidir.
Tatlı, güzel yemekler, yeni elbiseler, sevinç, dostlarla muhabbet…
İnsan bu güzellikleri veren Allah’ı unutup, sadece nefsî lezzetlerle meşgul olabilir.
Normal hayat düzeni değişir.
Bayramda insanlar gündelik rutinlerinden çıkar, ibadetlerini aksatabilir.
Sabah namazına kalkmamak, Kur’ân okumayı unutmak gibi gaflet hâlleri olabilir.
Dünyevî meşguliyetler artar.
İnsan daha çok sosyal ortamlara girer, dünya muhabbeti artar.
Sohbetler ve ortamlar bazen gereksiz, hatta günaha götüren hâllere dönüşebilir.
Çözüm:
Bayramın asıl amacının bir şükür ve ibadet vesilesi olduğunu hatırlamak gerekir.
Allah’ın verdiği nimetleri O’nu anarak ve şükrederek değerlendirmek en güzel bayram şuurudur.
Peygamberimiz (s.a.v.), bayram günlerinde özellikle "Allah’ı anmayı" tavsiye etmiştir.
Allah razı olsun. Cevaplarınız çok güzel.
Bayramlarda sosyal olmanın getirdiği riskler çok.
Asrın insanı veya akrabalar mütevazi olmadığından onlarla bayramda oturmak, muhabbet etmek, insanda bazen olumsuz duygular oluşturuyor. Gurur, kibir vs fazla. Rahatsız ediyor gerçekten. Bunlar da gaflet. Allahı da anmaktan uzaklaştırıyor. Hatta bayram sonrası dahi birkaç gün kendimize gelemiyoruz.
Allah razı olsun.
Bu cevap tarzınız çok hoş. Üslup çok güzel.
"Bayramın asıl amacının bir şükür ve ibadet vesilesi olduğunu hatırlamak gerekir."
"Allah’ın verdiği nimetleri O’nu anarak ve şükrederek değerlendirmek en güzel bayram şuurudur."
Biz bayram diyince meşru dairede eğlenme,oyunlar, Ramazan sonrası güzel yemekler, tatlılar, akrabaları ziyaret etmek bilirdik.
Bu eğlence dahi ölçülü olup, haddi aşmamakla birlikte bayramın asıl amacı olmadığını gösterdiniz. Yani bayram nefsimize ölçülü ödül.
Hem bunun gaflet yönü de epey var. Bize gaflet olan yüzü sevdirildi, halbuki vasattan ayrılmadan ibadet şuuru halinde olmak lazım.
Halbuki bayramlar, kendine özgü namazla başladığından ibadetle başlıyor. Bunun içine şükür, Allahı anmak vs elbette dahil olur.