"Bazı vakit olur ki, bir nefer gördüğü hizmet için bir müşirin fevkine çıkar, binler derece kıymet alır." İzah eder misiniz?

Değerli Kardeşimiz;

Burada, şartlar ağırlaştıkça, mükâfatın da ona göre artacağı ifade ediliyor. Meselâ, bir asker, çok büyük bir tehlike içinde, vatanın emniyetini alakadar eden bir meselede canını vatanı için sakınmadan feda etse, mükâfat noktasında, belki bir mareşal kadar kıymet kazanabilir.

Ya da ahir zamanın dehşetli fitnesi ve fesadı içinde, bir Müslüman genç, imanını muhafaza etse, farzları yapsa, şartlar ağır olduğu için, eskideki veliler gibi sevap kazanabilir ve büyük bir makam elde edebilir. Aslında onu o makama çıkaran ve azim sevaba mazhar eden kendi şahsi kabiliyetleri değil, zamanın ağır şartları ve dehşetli olmasıdır. Kıymet ve derece şahısta değil, zamanın şartlarındadır.

Bir dağ başında, kışta, soğukta ve ölüm tehlikesinin olduğu bir anda vazife yapan bir askerin nöbeti, hiçbir tehlikesi olmayan şehir merkezindeki bir askerin nöbeti, fazilet ve sevap noktasından bir değildir. Cephede tutulan bir nöbet ile barış zamanında karakolda tutulan bir nöbet aynı olmadığı gibi...

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü