"...Bedeviyetin lâzımı olan selâmet-i fıtrat; ve zaruretin semeresi olan hafiflik ve cüret-i teşebbüsle mücehhez olan istidad-ı fıtrîdir." Buradaki "hafifliği" nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
"Dördüncüsü: Ehl-i tevhidin düsturu olan tevhid-i kelime ve zeminin hasiyeti olan itidal ve tâdil-i mizaç; ve zamanın ziyası olan tenevvür-ü ezhan; ve medeniyetin kanunu olan telâhuk-u efkâr; ve bedeviyetin lâzımı olan selâmet-i fıtrat; ve zaruretin semeresi olan hafiflik ve cüret-i teşebbüs ile mücehhez olan istidad-ı fıtrîdir."(1)
Zaruri ihtiyaçlara kanaat etmek, insan ve insanlık üstünde bir hafiflik oluşturur.
Mesela; bir aile babası ailesinin temel ve zaruri işleri için çalışsa yükü hafif olur; yok kanaatsizlik ve israftan gelen zaruri olmayan ihtiyaçlar için çalışsa yükü ağırlaşıp artar. Asya kıtasında İslam hükmettiği için, Avrupa'daki gibi lüks ve tüketim aşırılığı bulunmuyor; bu da Asya halkının geçim yükünü hafifletiyor. Yükü hafif olan, ağır olanı çabuk geçer. İnşallah Asya kıtası (İslam dünyası) Avrupa'yı diğer sebeplerin de yardımı ile çabuk geçecek.
(1) bk. Muhakemat, Birinci Makale (Unsuru'l-Belagat), Dokuzuncu Mukaddime.
İlgili ders videosu için tıklayınız:
- Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (11. Bölüm).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar