"Belâğat-i Kur’âniye" ve kısımları hakkında bilgi verir misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Kur’ân birçok yönden mu’cizedir. Bu yönleri ile insanları aciz bırakıp, taklidinin imkânsız olduğunu gösteriyor, ta ki Allah kelamı olduğu bilinsin ve anlaşılsın. Üstad Hazretleri burada Kur’ân’ın bu mu’cize yönlerini sayıyor.

Belâğat; yerinde, düzgün, hakikatli, hikmetli ve müessir söz söyleme sanatıdır. Belâğat; kelamın kusursuz bir şekilde maksada uygun olarak ifade edilmesidir. Kur’ân’ın belağatı, başlıca şu başlıklar altında ele alınabilir:

- Nazmındaki cezalet,
- Üsluplarındaki bedaat,
- Beyanındaki berâat (parlaklık - üstünlük)
- Mânâsındaki kuvvet,
- Lafzındaki fesahat.

Kur’ân’ın belagatı: Belagat, hitâb ettiği kimselere göre uygun, tam yerinde, düzgün ve hakikatlı güzel söz söyleme san'atıdır. Muktezâ-yı hâle mutâbık; yani muhatabın haline uygun söz söylemek. Kur’ân bu noktadan eşsizdir ve mu’cizedir, insanları bu noktada aciz bırakıyor.

Nazmın cezaleti: Nazım, cümle ve kelimelerin dizilişi ve sıralanışıdır. Cezalet ise; rekâketsiz ifade etmek, yani kekeleme, dil tutukluğu, sözün kusurlu oluşu, belağattan mahrum olmak gibi kusurlardan münezzeh olmasıdır. Allah Kur’ân’ın lafız ve cümlelerini öyle bir cezalet ile tanzim etmiş ki, insanlar bunu taklit etmekten âcizdir.

Üslûplarının bedâati: Kur’ân ne nesirdir, ne de şiirdir; öyle bir üslup ile meydana atılmış ki, daha önce benzeri yoktur. Yani edebiyat tarihinde bilinmeyen bir üslup ile ortaya atılmış ve bu üslubu edebiyatın baştacı yapmıştır. Bu noktadan da mu’cizedir, insanlar onun üslubunu taklit edememiştir.

Beyanının beraati: Beyan noktasından haşmet ve metanetli olmak demektir. Yani Kur’ân beyan noktasından emsâlinden üstündür. Beyanın hüsn ve cemâlinde tam olmak, emsâlinden üstün olmak mânâlarına geliyor.

Lâfzının fesahat ve selâseti: Fesahat, doğru ve düzgün söyleyiş, açık ve güzel ifadeli konuşma mânâlarına geliyor. Fesâhat ayrıca sözün; lâfız, mâna ve âhenk itibariyle kusursuz olmasıdır. Diğer tâbirle, lâfızların söylenişinin tatlı, mânasının da söylenirken hemen zihne girmesidir. Kur’ân bu nokta itibariyle de mu’cizedir.

Kur’ân’ın bu muhtelif mucizevî yönleri birleştiği zaman, Allah kelamı olduğu kat’î olarak tezahür eder, inkâra mecal kalmaz. Üstad Hazretleri Yirmi Beşinci Söz'de; bu mu’cizevî yönleri tafsilî bir şekilde izah ediyor, tafsilatı için oraya bakılabilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...