"Kur’an’ın kırka yakın i’caz yönleri vardır." cümlesini açıklayarak i’caz yönlerini sayabilir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Kur’ân'ın mu’cizeliği konusu, Risale-i Nur'un en temel konularındandır. Bediüzzaman Hazretleri, Kur’ân’ın mucizeliğini “Lemaat” isimli eserinde başlıca yedi bölümde ele alır. Bu yedi bölümün ayrıntılarını ele aldığında ise, i’caz vecihleri kırk kadar olur. Mesela, Kur’ân’ın i’caz yönlerinden biri, “Gaybî haberleridir.” Gaybî haberler ise, bu Yirmi Beşinci Söz’de beş ayrı başlıkta ele alınmaktadır.
Bu icaz yönlerinden bir başkası, “Kur’ân’ın nazmındaki cezalettir.” Bediüzzaman, “İşaratü'l-İ'caz” isimli tefsirini sadece bunu göstermeye tahsis etmiştir. Burada Fatiha Suresi ve ayrıca Bakara Suresi’nden de otuz üç ayetin izahı yapılmaktadır.
Mesnevi-i Nuriye, Bediüzzaman Hazretleri Arabî bazı Risalelerini cem eder. Bu eserde on üç ayrı risale vardır ve bu risalelerin içinde Kur’ân’ın mucizeliği hayli yer verilmiştir. Mesela, bunlardan “Reşhalar Risalesi” de on dört sayfa “konusuna Kur’ân denizinden bazı damlalar” başlığıyla Kur’ân’ın bir kısım esrarını anlatmaktadır.
Kırka yakın i’caz yönleri hususunda ise:
Bediüzzaman, Yirmi Beşinci Söz’ü üç Şu’le’ye ayırır ve Birinci Şu’le’de şu icaz cihetlerine yer verir:
1. Nazmındaki cezalet,
2. Üsluplarındaki bedaat,
3. Beyanındaki beraat (parlaklık-üstünlük),
4. Manasındaki kuvvet,
5. Lafzındaki fesahat,
6. Camiiyyet.
Onun bu camiiyyeti, şu alt başlıklarda ele alınır:
a. Lafzındaki camiiyyet,
b. Manasındaki camiiyyet,
c. İlmindeki camiiyyet,
d. Mebahisindeki camiiyyet,
e. Üslup ve vecizliğindeki camiiyyet.
7. Gaybî Haberleri:
Kur’ânın gaybî haberleri, şu alt başlıklarda ele alınır:
a. Geçmişe ait gaybîhaberleri,
b. Geleceğe ait gaybî haberleri,
c. İlahî hakikatlere ait gaybî haberleri,
d. Kevnî hakikatlere ait gaybî haberleri,
e. Ahirete ait gaybî haberleri.
8. Şebabeti (daima genç kalması),
9. Bütün zamanlardaki bütün insanlara hitap etmesi,
İkinci Şu’le’de ise, şu i’caz yönlerine dikkat çekilir:
10. Kur’ân’ın tamamında;
a. Raik bir selaset,
b. Faik bir selamet,
c. Metin bir tesanüd,
d. Muhkem bir tenasüb,
e. Cümleleri ve heyetleri arasında kuvvetli bir teavün,
f. Âyetler ve maksatları arasında tecavüb vardır.
11. Ayet sonlarındaki fezlekeler, esmâ-i hüsna.
12. Kelamın tabakalarının ulviyet ve güzellik yönünden mütekellim, muhatap, maksad ve makama bakması yönüyle Kur’ân’ın mu’cizeliği.
Üçüncü Şule’de ise şu cihetlere dikkat çekilir:
13. Kur’ân’ın, hilkatin muammasını keşfetmesi.
14. Felsefenin aciz kaldığı konularda, Kur’ân’ın tam bir isabetle hakikatleri bildirmesi.
15. Kur’ân’ın hikmetiyle, ondan ders alan asfiya, evliya ve hükemanın hikmetlerinin mukayesesi.
Hatime kısmında şu i’caz cihetlerine atıf yapılır:
16. Kur’ânın tekrarlarındaki hikmet ve güzellik.
17. Kevnî ilimlerde mücmel ifadelerle anlatması.
18. Peygamber mu’cizelerinin rehberliği.
Dikkat edilirse 6., 7. ve 10. maddelerde toplam on altı alt madde vardır. Bunlar da ilave edildiğinde, i’caz yönleri kırka yaklaşmaktadır.
Ayrıca, mesela Kur’an’ın lafızlarındaki camiiyetin anlatıldığı 6. maddenin alt başlıklarında şunları görürüz:
a. Kelamdaki camiiyet.
b. Kelimedeki camiiyet.
c. Harfteki camiiyet.
d. Sükûttaki camiiyet.
Bunlar gibi alt başlıklar da müstakil bir i’caz vechi olarak ele alınırsa, Kur’ân’ın kırk i’caz veçhine ulaşabiliriz.
Ayrıca başlık olarak yer almayan, ancak satır aralarında işaret edilen hususlar da ilave edilirse, Kur’ân’ın mu’cizelik yönlerini çok daha ileriye götürmek mümkündür. Mesela, Kur’ân’ın gaybî haberlerinin anlatıldığı 7. maddede, o maddelere dâhil olmayan “bâtın ilimleriyle meşgul olanların Kur’ân’ı mucize görmeleri” başlı başına bir i’caz maddesi olarak da ele alınabilir.
Bediüzzaman Hazretleri’nin alâkalı kısımdaki ifadesiyle “Ulema-yı bâtın için Kur’ân baştanbaşa ihbarat-ı gaybiye nev’indendir.” Yani bâtınî ilimlerle meşgul olan bazı zatlar için Kur’ân’ın tamamı gaybî haberler nev’indendir. Bunlardan bazılarının Rûm sûresinin baş kısmından Kudüs’ün fethine, بَلْدَةٌطَيِّبَةٌ yani “hoş bir belde” (Sebe’, 34/15) ifadesinden İstanbul’un fethine tarih düşürmeleri meşhurdur.
Gerçi herkes bu nevi mucizeliği göremez, zevk edemez, fakat "Böyle bir mu’cizelik yönü yoktur.” deme hakkına da sahip olamaz.Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü