"Bir avuç havanın her bir zerresi, umum dilleri bilecek ve söyleyenlerin yerlerini görecek ve yakın uzak her şeyi işitecek ve her şiveyi ve her harfin tarzını tam bilecek..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Çünkü Hüve Nüktesinin haşiyesinde denildiği gibi, ya, hüve kadar bir avuç havanın her bir zerresi, umum dilleri bilecek ve söyleyenlerin yerlerini görecek ve yakın uzak her şeyi işitecek ve her şiveyi ve her harfin tarzını tam bilecek ve çok işleri beraber, şaşırmadan görecek bir kudret-i mutlaka ve irade-i tammeye malik olacak. Bu ise hava zerreleri adedince muhal olmasından, elbette ve elbette şüphesiz ve kati bir zaruretle, o zerrelerin her biri, Sâni-i Hakîmi bütün sıfatıyla gösterip şehadet eder. Âdeta küçük bir mikyasta, âlemin büyük şehadeti kadar şehadetleri vardır." (Emirdağ Lahikası-II, 83. Mektup)
Hava zerreleri bu ses taşıma, sıcaklık, çekme ve itme, teneffüs, tozlaşma gibi yüzlerce işi aynı anda yapmaktadır. Bir avuç hava atomu kendi aklıyla ve iradesiyle mi yapıyor? İşte o zaman şunları iddia etmek gerekir: O zerre yer yüzünde konuşulan bütün dilleri, konuşanların yerlerini ve konumlarını, yakın veya uzak her sözü işitmesi, konuşulan sözlerin şivesini, harflerin çıkış tarzını bilmesi ve bütün bu işleri aynı anda ve şaşırmadan yapması gerekiyor.
Hava atomu gibi aciz, cansız ve şuursuz varlıkların bu muazzam işleri çekip çevirmesi mümkün olmadığı için mecburen bu işlerin yapılması ve yaratılmasını her şeye gücü yeten her şeyi bilen ve her şeyi her şeyin imdadına gönderecek bir kudrete sahip olan Allah’a vermek zorundadır.
Benzer bir mana ve hüküm toprak, ateş ve su atomları için de geçerlidir. Atomlar Allah’ın memuru ve askerleridirler, kendi başlarına bir iş yapmaktan acizdirler. Bu atomlar Allah’ın sevk ve idaresi altındadırlar ve onun emir ve iradesinin dışına çıkamazlar.
İlave bilgi için tıklayınız:
- "Hüve Nüktesi" ile ilgili soru-cevaplar.
- "Hüve Nüktesi" ile ilgili görüntülü dersler.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü