"Bir ayda veya yirmi günde ihtiyac-ı fıtrîye mukabil, her birkaç günde kendini bir israfa mecbur zanneder." Evli insanlar için durum nedir? Unutkanlık söz konusu olabilir mi?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Helal ve meşru olan ilişkiye bir sınırlama söz konusu değildir. Buradaki israf, helal dahi olsa, ifrata girmemek ve fıtrî ihtiyacı aşmak manasında kullanılıyor. Ayda veya yirmi günde bir ilişki yeterli olabiliyor.

Nasıl ki aşırı yemek bedenin sıhhati açısından zararlıdır, ama haramdır diyemeyiz. Üstadımızın israf ifadesi de bunun gibidir, yoksa haram olan israf demek değildir.

Açıklık ve saçıklık yüzünden insanın fıtrî ayarı bozuluyor, kendini ilişkiye mecbur zannediyor. Bu da hem bedenin sıhhati açısından hem de meşru eşinin bu talebi karşılaması açısından işi zorlaştırıyor.

Gerek toplumda gerek ferdin hayatında her şey takva dairesinde olsa kâfidir. Ama açıklık ve saçıklık fıtrî ahvali bozan kötü alışkanlıkları fıtrat haline getiren bir anarşist gibidir. Bu durumun yegâne çaresi tesettüre riayet edilmesidir.

Unutkanlık konusunda ise:

"O bârid memlekette, soğuk insanlarda hevesât-ı hayvâniyeyi tahrik etmek ve iştahı açmak için açık saçıklık belki çok sû-i istimâlâta ve isrâfâta medar olmaz. Fakat seriütteessür ve hassas olan memâlik-i harredeki insanların hevesât-ı nefsâniyesini mütemadiyen tehyiç edecek açık saçıklık, elbette çok sû-i istimâlâta ve isrâfâta ve neslin zaafiyetine ve sukut-u kuvvete sebeptir. Bir ayda veya yirmi günde ihtiyac-ı fıtrîye mukabil, her birkaç günde kendini bir israfa mecbur zanneder. O vakit, her ayda on beş gün kadar hayız gibi arızalar münasebetiyle kadından tecennüp etmeye mecbur olduğundan, nefsine mağlûp ise fuhşiyata da meyleder."(1)

"Bir ayda veya yirmi günde ihtiyac-ı fıtrîyeye mukabil" ifadesinden, evli olanlar için de aynı tehlikenin olduğu anlaşılmaktadır.

Burada umumi ve fıtrî bir kaide nazara veriliyor. Elbette bazı istisnai durumlar da vardır. Ancak şu var ki, insanlar birçok hususta olduğu gibi, bu fıtrî hallerini muhafaza edemedikleri bilinen bir gerçektir. Mesela, fıtrî uyku beş saattir, fıtrî yemek ihtiyacı günde bir iki öğündür ve hâkeza. Ancak genel olarak bu fıtrî halin muhafaza edilmediğini görüyoruz. Hatta bedenimize ikinci bir fıtrat kazandırmışız. Üç öğün yemeyince, sekiz saat uyumayınca, rahatsız oluyoruz, dengemiz bozuluyor.

Açık saçıklık gibi sebepler ile söz konusu ihtiyacın daha da artacağı ve fıtrat sınırlarını aşacağı bir hakikattir. Herkes, kendi durumunu bu çerçeve içerisinde değerlendirebilir. Kâinattaki sünnetullah kanunlarına riayet ettiğimiz gibi, şeriatın prensiplerine de dikkat etmek ve uymak mecburiyetindeyiz. Fakat ilgili yerde asıl nazara verilen husus, gayr-ı meşru ilişkilerdir. Zira haram ve günahlar, fıtratı bozan ve tahrip eden mikroplardır. Günahlara giren insanların yaşadıkları vicdan azabı ve korkunun, beyin üzerinde tahribat yaptığı bilinen bir hakikattir. Helal dairesi ise fıtrata uygun olduğundan, aynı fiilden huzur ve sükûnet hâsıl olur. Dolayısıyla, buradaki konu daha çok, gayr-ı meşru birliktelikler içindir, diyebiliriz.

(1) bk. Lem'alar, Yirmi Dördüncü Lem'a.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Ziyaretçi (doğrulanmadı)
Harama nazarın nisyan vermesi, işlenen haramı hatırlamamak için zihni tersine işletmeye çalışmakla alakalı olarak, bir çeşit beyin dondurmayı hatırlatır..Yoksa evli olanın zihni unutmaya mecbur edeceği fiili yok ki, nisyan da versin.. "Yukarıdaki pasajda yer alan:" Yani bu biyolojik tesbit evlilere değil, haram nazarlaradır.. İsraf, haramla bağlantılıdır, helâlle değil..
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
caner07
Harama bakmakla hislerimiz galeyana geldiğinde ve gusül gerektirecek eyleme giriştiğimizde parasempatik sinir sistemimiz aşırı bir şekilde uyarılır. Bunun neticesinde aşırı bir şekilde seks hormonları ve serotonin, dopamin ve asetilkolin adı verilen nörotransmitterler üretilir. Bu şekilde aşırı hormon üretimi ise beyin ve böbreküstü salgı bezlerinin dopamine-norepinephrine-epinephrine dönüşümünü yapabilmesi için aşırı bir şekilde çalışmasına sebep olur. Bu durum ise beynimizi ve vücut fonksiyonlarımızı aşırı sempatik hale getirir ki bu durum beyne zarar verir ve unutkanlığa sebep olur. Kısacası harama bakmakla tahrik olma neticesinde vücut kimyasında müthiş bir değişim olur ve başta unutkanlık olmak üzere bir çok rahatsızlığa kapı açılmış olur. Diğer rahatzılıkların başlıcaları ise şöyledir: * Konsantre olmakta zorluk çekme * Düşünce bulanıklığı * Görmede zayıflık * Sürekli baş ve bel ağrısı * Sindirim ve boşaltım sisteminde zayıflama
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Vbdestabe
Avrupada karma eğitim sistemi pek yakında gelecektir,buna yönelik bir çok batı ülkesinde çalışmalar yapılmaktadır sebep olarakta gençlerin birbirileriyle uğraşmaktan dolayı derslerde başarısızlık göstermesedir. Harama nazar hayali işgal eder ve daha bir çok hasseleri. İşte bu hasselerde bu yüzden dolayı asli vazifelerini terk ediyorlar. Harama gerek göz nazarı gerek hayal nazarı değil sadece nisyanı getiriyor belki bir çok önemli istadlarımızı zayıflatıyor.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
gifoj32629

Her ne kadar günümüzde özellikle ülkemizde uygulaması çok az olsa da malumunuz islamiyet 4 hanıma kadar izin veriyor. Üstadın ifade buyuruduğu bir ay veya yirmi gün fırti ihtiyaç olsa ve bir müslümanın 4 hanımı bulunsa bir hanımı ile vakit geçirmek için 2 ay 20 gün ile 4 ay arasında bir vakit gerekecektir. Bu durum ise çok matıklı görünmüyor. Açıklamalarınız hala daha muallakta kalıyor. Burada ifade edilen manaların evli, işin biyolojisini-fizyolojisini bilen ayrıca Risale-i Nura vakıf bir abimizden açıklanmasını uygun olacaktır.

Ek olarak günümüz açık saçıklık devrinde evli insanları 1 ay - 20 güne kısıtlamak haram nazardan sakınmanın da zorlaşması anlamına gelmez mi?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Abdullah kul TR

Değerli kardeşim..  Üstad burda tabiri caizse üst sınır koymuş... Yani fıtri, umumi olan 20 günde bir beraberlik.. Yapılan bir araştırmaya göre bekar erkekler ortalama 21 günde bir gece ihtilam oluyor. Bu da üstadın ifadesini teyit ediyor. Yukarıda bahsedilmiş nasıl 5 saat bize yeterken çoğumuz daha fazla uyuyoruz.. Aynen öyle de her insanın bulunduğu ortamı, çalışma koşulları, iklim,kadına meyli,  yolda giderken veya çalıştığı ortamda kadınlara maruz kalma durumu hatta yediklerine bağlı olarak şehvetinin seviyesi farklılaşır. Buna bağlı olarak kimi 2 haftada bir, kimi haftada bir kimi 5.,4,3 günde bir helali ile birlikte olma ihtiyacı hisseder.  Bu üstadın sözüne ters bir durum değil.. Böyle olunca insan 5 günde bir eşiyle birlikte olursa 4. Eşine 20 günde bir sıra gelmiş olacak diye düşünüyorum...hata varsa tashih edersiniz.. Allah razı olsun 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...