"İstidat ve ihtiyac-ı fıtri lisanıyla insan ne istemişse, bütün verilmiş." Ne demektir?

Soru Detayı

- İnsana verilen kabiliyetin mahiyeti tam olarak nedir, insana istidatın verilmesiyle tüm isteği bizzat verilmiş demek midir?
- Oysa şu bölümde de geçtiği gibi bu rızıklanma, istek-cevap, arz-talep sürekli devam etmekte olarak anlaşılıyor.
 "Rezzak-ı Rahîmden rızıklarını isterler ve müteşekkirane alırlar."
- İnsana ilk yaratılış ile yüklenen kabiliyet kayıtlı bir şey midir, istediği ve ihtiyaç duyduğu her şey verilmişse devamında verilmekte olduğunu nasıl anlamalıyız?
- İnsanın ihtiyacı sürekli yenilenmekte ise istidat lisanıyla ne istemişse bütün verilmiş ne demektir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Midenin ihtiyac-ı fıtrisi yemek ve su gibi şeyler, yani rızıktır ve bu ihtiyaç düzenli bir şekilde yerine getiriliyor ve sırf bu ihtiyaç için dünya kazan gibi kaynatılıp binlerce çeşit taamlar pişiriliyor.

Gözün ihtiyac-ı fıtrisi ışık ile görmektir ve bu ihtiyaç için koca kâinat bir manzara şeklinde yaratılarak gözün bu ihtiyacı temin edilmiştir.

Kulağın ihtiyac-ı fıtrisi işitmektir, sesler alemi ile bu fıtri ihtiyaç giderilmiştir vs...

Kâinattaki âciz ve fakir olan varlıkların, “istidat lisanıyla”, “ihtiyac-ı fıtri lisanıyla”, “lisan-ı ızdırariyle” istemiş oldukları bütün ihtiyaç ve talepleri, mükemmel ve muntazam bir şekilde karşılanıyor. İhtiyaç ve taleplerin mükemmelen ve muntazaman karşılanması zengin, muktedir, âlim bir zatın varlığını kör gözlere de ilan ve ispat eder.

İstidat diliyle yapılan dua, kabiliyet ve potansiyel özellikler diliyle yapılan duadır.

Mesela, kayısı çekirdeği kayısı olmak için, kabiliyet dili ile Allah’tan istiyor. Bir kartal yumurtası, kartal olmak için kabiliyet lisanı ile Allah’tan talepte bulunuyor.

İnsan da aynı şekilde fıtrattan gelen birçok kabiliyetlerle kabiliyet dili ile Allah’tan talep ederse, Allah bu talebi ekseriya geri çevirmez. Yalnız kabiliyet doğrultusunda istemek gerekir. Kabiliyetimiz olmadığı bir sahada talep edersek, Allah bunu vermez.

Bir tohum ya da yumurtanın kabiliyet dili ile dua etmesi ve bunun kabul edilmesi ilahi irade ve hikmete bakar. Şayet ilahi irade ve hikmet uygun görürse maksada ulaşır, uygun görmezse ulaşamaz. Bu durum, insan da dahil bütün türler için geçerlidir.

Mesela, bir balık her seferinde milyonlarca balık yumurtluyor. Şayet hepsi balık olsa, denizdeki çevre dengesi bozulur. Bu yüzden Allah hikmeti gereği o yumurtaların bir kısmını başka türlere besin ve rızık olarak ayırıyor.

İnsanlar içinde de durum aynıdır. Yukarıda da ifade edildiği gibi, bazı şeyler var ki, ihtiyar ve irade olmadan ihtiyacı karşılanır. Fakat bazı şeyler var ki, irade ve ihtiyar ile o şeyler istenilmelidir. Mesela, dil ve fiil ile ile yapılan dualar bu cinstendir.

Herkes doktor olamayacağı gibi herkes pilot da olamaz. Lakin doktor ve pilot olamayan, başka bir hususta inkişaf edebilir. Hatta bazen insan iradesini yanlış kullanırsa hiçbir şey olamaz. Yani vasıfsız ve niteliksiz de kalabilir.

İnsan bir çekirdek ya da yumurta gibi de değildir. İnsanda irade de olduğu için üç denklem ortaya çıkar. Birisi ilahi irade ve hikmet, ikincisi fıtri kabiliyet, üçüncüsü de insanın iradesidir. Üçünden birisi olmadı mı denklem bozulur ve maksat hasıl olmaz.

Allah ekseriyetle istidat lisanı ile yapılan duaları geri çevirmez.

İlave bilgi için tıklayınız:

- İstidat lisaniyle yapılan duayı açar mısınız? Dua bir fiil olduğundan, dua edenin bir cüz’î iradesi olması lazım değil midir? ...

- "İstidat, ihtiyaç ve ızdırar lisanıyla sual edilen her şeye daimi cevap vermek nihayet derecede bir adl ve hikmeti gösteriyor.” cümlesini nasıl anlayabiliriz? Daimi cevap vermek ne demektir?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Ziyaretçi (doğrulanmadı)

mesela bazı adamlarin kolu ayağı yok illaki onlar onuda istiyor

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)

İstidat ve ihtiyac-ı fıtri duası ile engelli doğanların durumu arasında bir münasebet bulunmuyor ki arasında zıtlık bulunsun.

İstidat kabiliyet demektir bir insanın kabiliyeti varsa kabiliyeti alanında genellikle muvaffak olur bu da kabiliyet dili ile duanın genellikle kabul gördüğünü ifade eder. Marangozluğa kabiliyeti olan birisi marangozluk alanına girdiğinde genellikle başarılı olur demektir.

İhtiyac-ı fıtrî: Bir insanın veya hayvanın hatta bitkilerin yaratılıştan gelen ihtiyaçları demektir.

Mesela; bir bebeğin dünyaya geldiği hengâmda onun göze, kulağa, ele, ayağa, süte, sevgiye, şefkate vs. ihtiyacı var, bunların tümüne ihtiyac-ı fıtrî diyoruz. Onun da isteme şekli kendine mahsus olan ağlama yoludur, işte buna da ihtiyac-ı fıtrî lisanı diyoruz. Bebeklerin genellikle bu tarz ihtiyaçlarınının mükemmelen karşılanması bu manayı ispat eder.

Elsiz kolsuz doğan insanların orjinal el kol için dua etmesi duanın adabına ve sınırlarına zaten uymuyor ki dua için söylenenlere muhalif olsun.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...