"Bir zatta içtima eden ahlâk-ı âliye kizb, hile gibi alçak halleri reddeder. Evet, yalnız şecaatle iştihar eden bir zât, kolay kolay yalana tenezzül etmez." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
İki zıddın bir yerde içtima etmesi imkansızdır. Mesela karanlığın olduğu yerde ışık, ışığın olduğu yerde karanlık olamaz; bir oda aynı anda hem sıcak hem de soğuk olamaz.
Aynı şekilde bir insan hem çok dürüst hem çok hileci, hem çok cesur hem çok korkak, hem çok cömert hem çok cimri, hem çok zalim hem çok adil, hem çok doğru sözlü hem çok yalancı vesaire olamaz. Yüksek ahlaki değerlere sahip bir insanda hile, aldatma, yalan ve iki yüzlülük gibi alçak haller asla olmaz.
Peygamber Efendimiz (asm)'in yüksek ahlak sahibi olduğu düşmanlarının da itirafı ile sabittir. Bu durumda Peygamber Efendimiz (asm)'in -haşa- yalancı, hileci, riyakar olması asla ve kat'a mümkün değildir. Temiz ve yüce ruhların kirli ve pespaye şeylere tenezzül etmesi fıtrata da aykırıdır.
Doğruluğu, dürüstlüğü, mertliği, ciddiyet ve ağırbaşlılığı ile nam salmış bir insanın, yalan gibi alçak bir yola başvurması asla ve kat'a mümkün değildir. Peygamber Efendimiz (asm)'in söylemiş olduğu her söz her davranış, doğru ve sadıktır ve asla yalan gibi aşağılık bir yola tevessül etmez. Bu cümlenin devamında Üstad "Bütün ahlâk-ı âliyeyi cem eden bir zât, nasıl yalana ve hileye tenezzül eder; imkânı var mıdır?" diyerek konuyu bitirmiş oluyor.
"Ahlâk-ı âliyeyi ve yüksek huyları hakikate yapıştıran ve o ahlâkı daima yaşattıran, ciddiyet ile sıdktır. Eğer sıdk kalkıp araya kizb girerse, rüzgârlara oyuncak olan yapraklar gibi, o adam da insanlara oyuncak olur."(1)
(1) bk. İşârâtü'l-İ'câz, Bakara Suresi 23 ve 24. Ayetlerin Tefsiri.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü