"İrşadıyla kalblerin derinliklerine kadar nüfuz etmek, hissiyatın en incelerini heyecana getirmek, istidatların inkişafına yol açmak,.." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Amma irşadıyla kalblerin derinliklerine kadar nüfuz etmek, hissiyatın en incelerini heyecana getirmek, istidatların inkişafına yol açmak, ahlâk-ı âliyeyi tesis ve alçak huyları imha ve izale etmek, cevher-i insaniyetten perdeyi kaldırıp hakikati teşhir etmek, hürriyet-i kelâma serbestî vermek, ancak şua-ı hakikatten muktebes harikulâde bir mucizedir."(1)

Peygamber Efendimiz (a.s.m) insanları irşad ederken, onların bedenlerine değil, kalplerinin derinliğine hükmetti. İnsanların en nazik ve en ince latifelerine nüfuz edip, duyguları heyecanlandırıp harekete geçirdi. Günümüzde büyük masraflar edilerek, insanların sigara gibi basit bir alışkanlığı dahi terk ettirilemiyor.

"Bilirsin ki, sigara gibi küçük bir âdeti, küçük bir kavimde büyük bir hâkim, büyük bir himmetle ancak daimî kaldırabilir…" (19. Söz)

Birincisi, sigara içenlerin büyük bir ekseriyeti sigarayı bırakmak ister, ama bir türlü bırakamazlar. Bu da gösteriyor ki, böyle küçük bir âdeti bile bir insandan ve hele bir cemaatten söküp atmak kolay bir şey değildir.

Resul-i Kibriya Efendimiz (a.s.m) yüksek ahlakı tesis etmekle kalmıyor, bütün çirkin huyları, vahşi adetleri ve kötü alışkanlıkları kökünden kesip atıyor. Meselâ, onun yanına gelen bir cimri adam, Resulullah’ın bir sözü ile birden şöhretli bir cömerde dönüşüyor. Korkak birisi birden aslan yürekli oluveriyor. O, İnsanın fıtratında var olan cevherlerin üzerindeki kalın perdeleri aralayıp, en üstün seviyeye çıkarıyor.

Hz. Peygamber (a.s. m.) dünyaya teşrif etmeden evvel, beşeriyet zifirî bir karanlık içindeydi. Şirkin, küfrün, putperestliğin ve zul­mün bütün nev'ileri o asırda katmer katmer toplanmıştı. Putperestliğin ve hurafatın her türlüsünün yaşandığı, bütün batıl itikadların hâkim olduğu, insanların kızlarını diri diri toprağa gömecek kadar vahşileştiği, kalplerin şefkat ve merhametten mahrum olarak kaskatı kesildiği ve kabilelerin durmadan birbirlerinin kanlarını döktüğü dehşetli bir asır yaşanıyordu. Zulüm, yağma, gaddarlık, içki, fuhuş, kumar ve her türlü çirkeflik o zamanki insanların müşterek eğlencesi ve yegâne vasıfları haline gelmişti.

Habib-i Zîşan Efendimiz (a.s.m) sayesinde bütün ölmüş kalpler ihya oldu. Ruhlarda esen fırtınalar dindi. İnsanlar hakiki Mâlik ve Ma'bûdları olan Allah’ı tanıdılar ve tevhid akidesine kavuştular. Akıl ve kalplerine Allah’ın varlığı ve birliği, muhabbet ve mehafeti nakşedildi.

Peygamber-i Zîşan Efendimiz (sav.) insanlara hidayet yolunu göstererek, onları kendileri gibi mahlûk olan varlıklara, yıldızlara, ateşe, kendi elleriyle yaptıkları putlara ve batıl şeylere tapmaktan kurtardı. Onlara Vahid, Ehad ve Samed olan Zat-ı Zülcelâl’i tanıttırdı. O’nu sevdirdi, yalnız O’na ibadet edileceğini anlattı. Böylece kalplerdeki kat kat buzları eriterek, yerlerine nice çiçekler ve tatlı tatlı meyveler yetiştirdi. İnsanlar hidayet meşalesi olan İslâm dini sayesinde medeniyetin en yüksek mertebesine çıktılar.

"İşte, bak: Şu cezire-i vâsiada vahşî ve âdetlerine mutaassıp ve inatçı muhtelif akvâmı, ne çabuk âdât ve ahlâk-ı seyyie-i vahşiyânelerini def’aten kal’ ve ref’ ederek, bütün ahlâk-ı hasene ile teçhiz edip bütün âleme muallim ve medenî ümeme üstad eyledi."

"Bak, değil zahirî bir tasallut, belki akılları, ruhları, kalbleri, nefisleri fetih ve teshir ediyor. Mahbub-u kulûb, muallim-i ukul, mürebbi-i nüfus, sultan-ı ervah oldu."(2)

Resul-i Ekrem Efendimiz; nasihatten öte, insanların istidatlarının inkişaf etmesine vesile oluyor. Onun bir nazarı bile kabiliyetleri birden inkişaf ettiriyor. Bir sahabe, O’nun (a.s.m) manevî ikliminin bereketi ile altı ay gibi kısa bir zamanda elçi gideceği ülkenin dilini öğreniyordu.

Bütün bu sayılan sıfatları ve icraatları, Allah’tan yardım almadan bir insanın tek başına yapabilmesi imkânsızdır. Peygamber Efendimiz (a.s.m) bu ve buna benzer yüzlerce mu’cizeyi hayatında göstermiş iken, onun nübüvvetinden şüphe etmek ahmaklık olur.

Dipnotlar:

(1) bk. İşaratü'l-İ'caz, Bakara Suresi 23-24. Ayetlerin Tefsiri.
(2) bk. Sözler, On Dokuzuncu Söz, Yedinci Reşha.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 967
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...