"Biz kendi arzu ve tedbirimizle bu hizmette bulunmuyoruz. İhtiyarımızın fevkinde, bize, daha hayırlı bir ihtiyar işimize hâkimdir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Allah bu işte bana yardım etti, Allah hayırlı işlerde yardım eder, Allah beni bu beladan korudu, kurtardı, Allah her şeyin sahibi ve idarecisi, hiçbir iş özellikle de hayırlı işler tesadüfi değil..." gibi ifadeler ya bir ayete ya bir hadise dayanmaktadır. Bu gibi ifadeler iman ve teslimiyetin bir tezahürü bir gereğidir.
"Biz kendi arzu ve tedbirimizle bu hizmette bulunmuyoruz. İhtiyarımızın fevkinde, bize, daha hayırlı bir ihtiyar işimize hâkimdir" ifadesi de yüksek bir iman ve tevekkülün tezahürüdür. Yoksa kendine bir imtiyaz ve üstünlük sağlama amacı taşımıyor.
"Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz." (Tekvir, 81/29)
Çünkü her şeyi bilen, tam hüküm ve hikmet sahibi olan, Allah’tır. Her şeyi bildiği gibi, rahmet ve hidayete layık olanları da pek iyi bilir. Bu inkâr asrında iman hizmetinde çalışan Üstad'ın ve Nur talebelerinin Allah’a olan teslim ve tevekkülü ifade eden bu tarz cümleler kurması kadar normal bir durum olamaz.
Allah dostları ve İslam alimleri hayatlarını imana vakfedip hayatının bütün gayesini dine hizmet bildikleri için, Allah’ın inayetine, yardımına ve ihsanına mazhar olmuşlar. Bunu da tahdis-i nimet türünden şükür maksadı ile ifade etmişlerdir.
Çanakkale savaşında olağanüstü birtakım yardımların tezahür etmesi (Seyit Onbaşının ağır top mermisini kaldırması gibi) ve bunun dilden dile dolaşması nasıl "daha hayırlı bir ihtiyar işimize hâkimdir" manasına geliyor, Allah’ın inayet ve yardımını ifade ediyor ise, benzer bir durum zor şartlar altında iman hizmetinde çalışan Üstad'ın ve talebeleri için de geçerlidir.
Risale-i Nur Külliyatı'nın olağanüstü şartlarda kısa ve az bir zamanda telif edilmesi onca baskı ve zulümlere rağmen Üstad'ın ve talebelerinin idamdan mahfuz kalıp iman hakikatlerini neşretmeleri, hepsi "daha hayırlı bir ihtiyar işimize hâkimdir" sözünün yansımasıdır. İlahi yardım ve inayetin tezahüründen başka bir şey değildir. Bediüzzaman gibi bir iman sahibinden başka bir şey beklemek manasız olur.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Bediüzzaman Said Nursi’nin "Bana yazdırıldı." demesi şirk midir?
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü