"İkinci cihet, padişahın ihsânât-ı hususiyesidir ve evâmir-i hassasıdır ki, umumi kanunun fevkinde, bir ferde ihsan eder, iltifat eder, emir verir." Bu temsili kısaca izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Bunu bir temsille fehme takrib edeceğiz. Şöyle ki:"

"Bir padişahın umumi saltanatı ve kanunuyla, merhamet-i şahanesi umum efrad-ı millete teşmil edilebilir. Her fert, doğrudan doğruya o padişahın lütfuna, saltanatına mazhardır. O suret-i umumiyede, efradın çok münasebat-ı hususiyesi vardır."

"İkinci cihet, padişahın ihsânât-ı hususiyesidir ve evâmir-i hassasıdır ki, umumi kanunun fevkinde, bir ferde ihsan eder, iltifat eder, emir verir." (Mektubat, 28. Mektup, Yedinci Meselesinin Hatimesi.)

Allah’ın ikram ve ihsan etmesi umumi bir kaidedir. Mahlukat içinde ne kadar ikram ve ihsana muhtaç varlık varsa bu umumi ikram ve ihsan kanunundan istifade eder. Denizin dibindeki balıktan tutun da semanın derinliklerindeki meleklere kadar her mahluk, Allah’ın ikram ve ihsanına mazhar ve makestir.

Bu umumi ikram ve ihsan kanunundan başka Allah’ın her bir mahlukuna hususi bir ikramı ve has bir tecellisi de vardır. Mesela, orduda bütün askerlere belli bir kanun dâhilinde iaşe dağıtılıyor. Mesela, herkese bir ekmek, bir kumanya veriliyor ama zor bir vazifeye giden askerlere daha farklı iaşe veriliyor. Bu askerlere farklı bir muamele edilmesi ve hususi bir ikramda bulunulması vazifenin ehemmiyetli ve ağır olmasından dolayıdır.

Helaket ve felaket asrının imamı olan Üstad Hazretlerine hususi ve harika ihsanların verilmesi, bulunduğu asrının dehşeti ve meşakkatine binaendir. Cenab-ı Hakk’ın, çok ağır şartlarda, ağır ve mühim vazifeler ifa eden kullarına hususi bir ikramda bulunması merhamet ve gınasının bir şenidir ve gayet makuldur.

"...Madem bu müthiş zamanda ve dehşetli düşmanlar mukabilinde ve şiddetli tazyikat karşısında ve savletli bid’alar, dalaletler içerisinde bizler gayet az ve zayıf ve fakir ve kuvvetsiz olduğumuz hâlde, gayet ağır ve büyük ve umumi ve kudsî bir vazife-i imaniye ve hizmet-i Kur’aniye omuzumuza ihsan-ı İlahî tarafından konulmuş." (Lem'alar, 21. Lem’a)

Risale-i Nurlar ve iman hizmetinde bulunan Nur şakirtlerinin harika bir şekilde ikram ve ihsanlara mazhar olmasında bu hakikat azim ve ehemmiyetli bir yer tutar.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 3.062
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Ender56

"İkincisi, hususî rububiyetidir ve has iltifat ve imdad-ı Rahmânîsidir ki, umumî kanunların tazyikatı altında tahammül edemeyen fertlerin imdadına, Rahmânü'r-Rahîm isimleri imdada yetişirler, hususî bir surette muavenet ederler, o tazyikattan kurtarırlar."Bu hususi yardım kâfirler içinde geçerlimi? İkinci sorum; Bu özel yardımı kendi üzerimize çekmek için neler yapabiliriz?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Zorda ve darda kalmış herkes için geçerlidir. Bu yardımın gelmesinde en büyük pay acziyettir acizliğimiz nispetinde yardımı celb edebiliriz. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...