"Bizim hayatımızdır ki, çok kayıtlarla mukayyettir." Burada insanlarla birlikte cinler de kastediliyor mu?
Değerli Kardeşimiz;
"BİRİNCİ SUAL: Hazret-i Hızır Aleyhisselâm hayatta mıdır? Hayatta ise, niçin bazı mühim ulema hayatını kabul etmiyorlar?"
"Elcevap: Hayattadır. Fakat merâtib-i hayat beştir. O, ikinci mertebededir. Bu sebepten, bazı ulema hayatında şüphe etmişler."
"Birinci tabaka-i hayat: Bizim hayatımızdır ki, çok kayıtlarla mukayyettir..." (1)
Bu cümlede, cinlerin de kastedildiğine dair bir emare, bir işaret bulunmuyor. Lakin Kur’an-ı Kerim’in birçok ayette "cinleri ve insanları" beraber zikretmesi, her ikisinin de imtihanla mükellef olmasını, cinlerin de buna dâhil olmasını akla getiriyor.
Cinler her ne kadar insana nisbeten daha latif bir fıtrata malik olsalar bile, onlar da imtihan icabı mukayyet varlıklardır. Mesela, mele-i a'laya çıkamamaları ve gayba muttali olamamaları buna güzel bir misaldir.
1) bk. Mektubat, Birinci Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Kanaatimce üstad cin ve meleklerin hayat tabakalarına hiç değinmemiş birinci mektupta.
Mesala cinler bizim hayat tabakamizda değiller çünkü bir vakitte çok yerlerde olabilir. Bu konuda bizden daha serbestler. İkinci tabakada da değiller. Çünkü Hz. Hızır ve Hz. İlyas aleyhimesselam yeme-icmeye mecbur değiller. İstedikleri vakit yerler. Cinler ise yeme-icmeye muhtaçtir. Bu konuda bizim gibi mukayyettirler. Yani birinci mektupta zikredilen hayat mertebelerinden farklı bir mertebedeler kanaatindeyim. Gene en doğrusunu Allah bilir.
"Bir derece serbest" ifadesine istinaden olabilir demekteyiz.