"Bu acip hâlâta karşı çok fevkalâde sebat ve metanet ve sadakat ve hamiyet-i İslâmiye lâzımdır; yoksa akîm kalır, zarar verir." ifadelerini bu zamanda nasıl anlayabiliriz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Hem, yirmi senedenberi tahribkârâne eşedd-i zulüm altında o derece ahlâk bozulmuş ve metanet ve sadakat kaybolmuş ki, ondan, belki de yirmiden birisine itimat edilmez. Bu acip hâlâta karşı çok fevkalâde sebat ve metanet ve sadakat ve hamiyet-i İslâmiye lâzımdır; yoksa akîm kalır, zarar verir."(1)

Sadakat: Kelime olarak bir kimseye Allah için kalbden bağlılık, dostluk ve dostlukta sebat, vefadarlık göstermek demektir. Hazret-i Ebu Bekir (ra)’in Hazret-i Peygambere (asm) olan dostluğu ve sadakati gibi.

Risale-i Nurlara sadakat göstermek ise, onları kendi telifi gibi bilip sahip çıkmak, neşrine ciddi ve samimi çalışmaktır.

Metanet: Kelime olarak sağlamlık, kavilik, sözünden ve kararından dönmemek gibi manalara geliyor. Ayrıca insanın, fikrinde sabır, azminde kavi ve akidesinde rüsuh sahibi olması manasına da geliyor. Metanetin zıddı ise, zaaf'dır. Hak, iman ve İslâmiyet uğrunda metanet göstermek, en güzel haslet ve en yüce bir ahlaktır.

Sebat: Kelime olarak yerinden oynamamak, dayanmak, kararlı olmak manalarına geliyor. Ayrıca sözünde durmak, ahde vefâ etmek, iman ve İslamiyet’e hizmette, Allah'a ibadet ve taatta sâbit ve kararlı olmak manasına da geliyor. Bir meslekte, meşru bir kanaatte veya bir fikirde kararlı bulunmak, sağlamlık göstermek de sebattır.

Sebat, dünyanın acı-tatlı her halinde Risale-i Nur hizmetinde daim ve baki kalmaktır. Meşgale ve başka fikir ya da cereyanların tesirine ve rüzgârına kapılmadan, hizmetlerinde devam etmek ve bu yolda hayat mührünü vurmaktır.

Hasseten bu zamanda fikir ve ideolojiden ziyade, sefahet ve ahlaksızlık, yani haram eğlenceler insanları iman ve Kur’an hizmetinden alıkoyuyor.

Öyle ise bu zamanda sebat ve sadakat günahlara karşı kendimizi korumak ve iman ve Kur’an hizmetinde sağlam ve metin olmak şekilde olmalıdır. Her dönemin şartları, imtihanı ve ilcaatı bazı mefhumları yeniden şekillendirir. Sefahetin her taraftan sel gibi aktığı, bütün batıl cereyanların komiteler halinde çalıştığı bu dehşetli asırda en büyük sebat ve sadakat takvadır.

(1) bk. Kastamonu Lâhikası, (59. Mektup).

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 4.055
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...