"Bütün av, yaban eşeğinin karnındadır (Yani onu avlayan av ihtiyacını karşılar ve başka avlara ihtiyacı kalmaz)." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Kezalik, vallahu a'lem, Fahr-i Kâinat buna binaen cevap vermiş. Şöyle sual eden zat, İkinci Mukaddemenin sırrıyla, böyle hakaike zihni istidat kesb etmediğinden vazifesi olmayan bir şeyden sual ettiği gibi, Peygamberimiz de asıl lâzım olan şöyle cevap buyurdu ki: 'Yer, sevr üstündedir.' Zira, yerin imareti nev-i beşer iledir. Nev-i beşerden olan ehl-i kurâ'nın menba-ı hayatları, ziraat iledir. Ziraat ise, öküzün omuzu üstündedir ve zimmetindedir. Kısm-ı diğeri olan ehl-i sevahilin âzam-ı maişetleri, belki ehl-i medeniyetin büyük bir maden-i ticaretleri, balığın cevfinde ve hûtun üstündedir."(1)
Bütün av, yaban eşeğinin karnındadır. (Yani onu yakalayanın başka bir şeye ihtiyacı kalmaz.)
Yani yaban eşeğini avlayanın artık, keklik, tavşan gibi küçük şeyleri avlamasına ihtiyacı kalmaz; çünkü hepsi de o büyük avın, yani yaban eşeğinin içinde mevcuttur.
İşte dünyanın öküz ve balık üzerinde olması da böyle bir mana ile alakalıdır. Yani insanların geçim kaynaklarını ifade etmektedir.
Özetle, bu ifade mecaz içeren bir atasözüdür.
(1) bk. Muhakemat, Birinci Makale (Unsuru'l-Hakikat), On İkinci Hakikat.
İlgili ders videosu için tıklayınız:
- Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (17. Bölüm).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Yani yaban eşeğini avlayanın artık, keklik, tavşan gibi küçük şeyleri avlamasına ihtiyacı kalmaz"
Eşeğin eti yenmiyor ama?