"Çok büyük bir ehemmiyeti haiz olması hasebiyle, o zaman Şam’da bir hafta içinde iki defa tab edilmiştir." Hutbe-i Şâmiye'nin o zamanki tesiri nasıl olmuş ki, iki defa basılmış?
Değerli Kardeşimiz;
Hutbe-i Şamiye kitabının başında da yazıldığı gibi; iki defa Arapça basılmış bu eserin ehemmiyeti elbette tartışılmaz. İçinde bulunduğumuz zamanın içtimai ve siyasi problemlerini ve hastalıklarını öncesinde güzelce teşhis eden, sonrasında da tedavi yollarını güzelce tarif eden bu kitap, elbette çok merak edileceğinden, birden fazla tab edilmesi gayet hikmetli görünüyor.
Bu eserde Müslümanlar olarak bizi Orta Çağlarda durduran ve kelepçeleyen altı temel hastalığımızdan bahsedilir. O hastalıklar da bunlardır:
Birincisi: Ye’sin, ümitsizliğin içimizde hayat bulup dirilmesi.
İkincisi: Sıdkın hayat-ı içtimaiye-i siyasiyede ölmesi.
Üçüncüsü: Adavete muhabbet.
Dördüncüsü: Ehl-i imanı birbirine bağlayan nuranî rabıtaları bilmemek.
Beşincisi: Çeşit çeşit sarî hastalıklar gibi intişar eden istibdat.
Altıncısı: Menfaat-i şahsiyesine himmeti hasretmek.
İşte bunlar, İslam aleminin geri kalmasına sebep olan ana amillerdir. O karanlıklı ve meyus ortamda insanların nasıl bir ışığa ve teselliye ihtiyacı olduğu, izaha ihtiyaç olmayacak kadar bedihi bir hakikattir.
Hutbe-i Şamiye, İslam'ın iki mühim unsuru olan Araplar ve Türklere mühim bir reçete olduğu gibi, küçük unsurların da nerede durmaları ve ne yapmaları gerektiği hususunda mühim dersler ve düsturlar içeren bu eser, elbette aç bir insanın ekmeğe ve suya kavuşması gibi tesir edecek ve etmiştir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Bu hutbe irticalen verilmiş bir hutbe midir izah edermisiniz,ilk verildiği zaman uzunluğu aynı mıdır Üstad tarafından ilaveler yapılmış mıdır?
Üstadımız 2. Meşrutiyetin ilanından hemen sonra verdiği Nutuklar gibi Hutbe-i Şamiye de ( Şam Hutbesi) de irticalen verildiğini biliyoruz. Fakat bu konuda bilinsin ki, bununla ilgili herhangi bir kayıt bulamadık. Daha sonra tab edilmiş ve yayılmıştır. Ayrıca şu anda elimizde olan Hutbe-i Şamiye eseri, 1951'den sonra Üstadımız tarafından türkçeye tercüme edilip yayınlandı. İlk haliyle değil tashih edilerek basıldı. İlk halinden daha geniş ve güncel olarak tekrar ele alınmıştır.
ŞAM HUTBESİ TÜRKÇEYE ÇEVRİLDİ
Bu tarihten yirmidokuz sene sonra, yani 1951'de onun müellifi tarafından Arapça Hutbe-i şamiye, Türkçeye tercüme edilerek genişletildi. Ve Osmanlıca olarak teksir makinasiyle, müellifin bir kısım eski makale ve nutukları da eklenerek bir kaç defa çoğaItıldı. 1952'de müellifin kardeşi Molla Abdülmecid tarafından bu geniş şekliyle olan Hutbe-i şamiye Türkçe’den Arapçaya tercüme edilerek Türkiye’de, Suriye'de ve Mısır’da bir kaç defa basıldı. 1973 senesinde de Asım Hüseynî tarafından Türkçesinden yeniden Arapça’ya güzel bir üslûb ile tercüme edildi. Ve birkaç kez basıldı. İşte Hutbe-i şamiye’nin tarihçesi... (Abdulkadir Badıllı, Mufassal Tarihçe-i Hayat, 1. Cilt, s:340)