"Kırk sene evvel Şam'daki Cami-i Emevîde..." Hutbe-i Şâmiye'nin Mukaddemesi, hutbeden önce mi yazılmış? Bilgi verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Aziz, sıddık kardeşlerim,
"Kırk sene evvel Şam'daki Cami-i Emevîde, Şam ulemasının ısrarıyla, içinde yüz ehl-i ilim bulunan on bin adama yakın bir azîm cemaate verilen bu Arabî ders risalesindeki hakikatleri, bir hiss-i kablelvuku ile Eski Said hissetmiş, kemâl-i kat'iyetle müjdeler vermiş ve pek yakın bir zamanda o hakikatler görünecek zannetmiş. Halbuki iki harb-i umumî ve yirmi beş sene bir istibdâd-ı mutlak, o hiss-i kablelvukuun kırk-elli sene tehirine sebep olmuş ve şimdi o zamandaki verdiği haberlerin aynen tezahürleri âlem-i İslâmiyette başlamış. Demek, bu pek ehemmiyetli ders, zamanı geçmiş eski bir hutbe değil, belki doğrudan doğruya, 1327'ye (1911) bedel 1371'de ve Cami-i Emevî yerine âlem-i İslâm camiinde, üç yüz yetmiş milyon bir cemaate hakikatli ve taze bir ders-i içtimaî ve İslâmîdir diye, tercümesini neşretmek zamanıdır tahmin ederim."(1)
Hutbe-i Şâmiye 1911'de telif edildiğine göre, bu mukaddeme kırk yıl sonra Üstad Hazretleri tarafından yazılmıştır ki, bu da 1951 yıllarına tekabül ediyor. Yani paragrafın başındaki "kırk yıl" ifadesi, bize bu mukaddemenin ne zaman yazıldığı hakkında bir ipucu veriyor. Zaten tarih olarak 1371 hicri yılı da belirtiliyor ki; bu tarih 1951 yılına tekabül ediyor. 1951 yılında Risale-i Nurların genel itibari ile telifi bitmişti.
(1) bk. Hutbe-i Şâmiye, Mukaddeme.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Hâlbuki iki harb-i umumî ve yirmi beş sene bir istibdad-ı mutlak, o hiss-i kablelvukuun kırk-elli sene tehirine sebep olmuş; ve şimdi o zamandaki verdiği haberlerin aynen tezahürleri âlem-i İslâmiyette başlamış. Şu kısmı olaylarıyla birlikte açıklarmısınız?
Üstadımızın 1911 tarihinde verdiği müjde Birinci ve ikinci dünya savaşları ve dahi yirmi beş sene bir istibdad-ı mutlak (milli şefler dönemi; Mustafa Kemal ve İnönü ) yüzünden kırk elli yıl gecikiyor.
Geciken müjde ise Türkiye özelinde mutlak istibdadın kısmen parçalandığı çok partili döneme giriş ve demokratların iktidara gelmesidir. İslam aleminde ki pek çok İslam ülkesinin bağımsızlıklarına kavuşmaları da bu dönemlerde gerçekleşmiştir.
14 Ağustos 1947 tarihinde Muhammed Ali Cinnah, Pakistan Genel Valisi olmuş ve Pakistan bağımsızlığını kazanmıştır.
Mısır 1922'de Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazanmış ve 1953'te cumhuriyet ilan edilmiştir.
Japonya'nın II. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinden sonra 15 Ağustos 1945 tarihinde Sukarno önderliğinde Endonezyalı vatanseverler Endonezya'nın bağımsızlığını ilan ettiler. 23 Aralık-2 Aralık 1949 tarihlerinde Lahey'de düzenlenen barış konferansında sonrasında Endonezya'nın bağımsızlığı uluslararası alanda tanınmıştır.
Arap Birliği; Mısır, Irak, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan ve Suriye devletleri tarafından 22 Mart 1945'te Kahire'de kuruldu.