"Çünkü anlaşılıyor ki, bizi buraya getiren odur." Temsildeki adamlar bunu nasıl anlıyorlar?
Değerli Kardeşimiz;
"Hem koca bir âlemi bir memleket suretinde, bir şehir tarzında, bir saray şeklinde yapan ve baştan başa harika şeylerle dolduran ve müzeyyenâtın envâıyla tezyin eden ve ibretnümâ mucizatlarla donatan bir zat, elbette bizden ve buraya gelenlerden bir istediği vardır. Onu tanımalıyız. Hem ne istediğini bilmekliğimiz lazımdır."(1)
Selimiye camiîni bütün yönleriyle inceliyor, ondaki sanata hayran kalıyor ve sonunda, “Böylesine muhteşem bir eserin mimarı, elbette büyük bir dâhi, eşsiz bir sanatkârdır.” hükmüne varıyoruz. Yani eserden müessire, sanattan sanatkâra ulaşıyoruz.
Aynı şekilde şu kâinat da bize Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren muhteşem ve muazzam bir sanat eseridir. Bu kâinat sarayında teşhir edilen bu harika eserleri iyi okuyan kişi, onların Sanii olan Allah’ı tanır.
Şu ifadeler böyle bir bakıştan kaynaklanmıştır:
"O iki adamdan birisi, arkadaşına dedi ki: 'Şu acip âlemin elbette bir müdebbiri ve şu muntazam memleketin bir maliki, şu mükemmel şehrin bir sahibi, şu musanna sarayın bir ustası vardır. Biz çalışmalıyız, onu tanımalıyız. Çünkü anlaşılıyor ki, bizi buraya getiren odur."(2)
Dipnotlar:
1) bk. Sözler, Yirmi İkinci Söz, Birinci Makam.
2) bk. age.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar