Bir ayet-i kerimede mealen "İyi davrananlar için daha güzel karşılık, bir de ziyade vardır." (Yunus, 10/26) buyuruluyor. Bu ayet rü’yetle mi ilgildir?
Değerli Kardeşimiz;
Ayette geçen “ziyade” kelimesini, Allah Resûlü (a.s.m.), “Rahmân’ın cemaline nazar” şeklinde tefsir etmişlerdir.
“Rabbinizi, bedir gecesi Kamer’i, birbirinizle sıkışmayarak gördüğünüz gibi göreceksiniz.”(1)
Dikkati çeken nokta, hadis-i şerifte, “Allah’ı göreceksiniz” yerine, “Rabbinizi göreceksiniz” buyurulmasıdır.
Musa Aleyhisselâm da rü’yet talebini, “Rabbim, bana kendini göster, sana bakayım.” şeklinde dile getirmişti.
Kâfirlerin kıyamet günü Cenâb-ı Hakk’ı göremeyeceklerini haber veren ayet-i kerimede de
“Hayır, onlar o gün muhakkak ki, Rablarını görmekten mahrum kalırlar.” (Mutaffifin, 83/15)
buyrulması da çok önemlidir.
Üstad Bediüzzaman Hazretleri de “ve ileyhi’l-masîr” / "dönüp gidilecek, rücu’ edilecek ancak odur." kelimesinin izahında "Doğrudan doğruya herkes kendi Hâlık’ı ve Ma’budu ve Rabbi ve Seyyidi ve Mâliki kim olduğunu bilecek ve bulacaklar." (Mektubat, Yirminci Mektup, Birinci Makam.) buyurmuştur.
Bu konuyu Abdulkadir Geylanî Hazretleri’nin şu duası ile noktalayalım:
“Allah’ım, bizi dünyada varlığını (mevcudiyetini) kalp gözüyle görenlerden eyle! Ahirette ise baş gözü ile (cemaline) bakanlardan (temaşa edenlerden) eyle!”(2)
Dipnotlar:
1) bk. Buhari, Mevakitu's-Salat 6, 26, Tefsir, Kaf 1, Tevhid 24; Müslim, Mesacid 211.
2) bk. Adülkadir Geylani, Fethü’r-Rabbanî, 52. Meclis.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü