"Çünkü, insan nihayetsiz bir aczi ve nihayetsiz düşmanları ve hadsiz bir fakrı ve hadsiz ihtiyaçları bulunmakla beraber..." Burada insanın nihayetsiz düşmanlarından ne kastedilmektedir?
Değerli Kardeşimiz;
Nur Risalelerinde sıkça işlendiği gibi insanın mahiyeti acz, fakr ve nakstan (kusurdan) yoğrulmuştur. Yani insan sonsuz fakirdir, gözden güneşe, havadan ciğere, mideden gıdaya uzanan sonsuz bir ihtiyaç içindedir. Bunların hiçbirini kendi gücüyle yapamaması yönüyle de insan sonsuz fakirdir.
Buradaki düşmandan maksat; insan hayatını tehdit eden bütün sebep ve unsurlardır. Mesela; zelzele, kuraklık, tusunami ve hastalıklar insanı tehdit eden birer düşmandırlar. İnsanı Allah’a iltica etmeye, O’ndan yardım dilemeye sevk eder. Hastalıktan gelen inleme ve sızlanmalar, insanı Allah’ın Şafi ismine sevk ediyor. Kâfirlerin fitne ve fesatları, din düşmanlarının, fesat komitelerinin türlü türlü entrikaları, mü’minleri Allah’ın Rahman ve Rahim, Kahhar ve Celal, Gaffar ve Muin isimlerine sevk ediyor.
Her bir musibet ve sıkıntı, insanın maddî ve manevî birer düşmanıdır. İnsan ise bu düşman karşısında gayet zayıf ve aciz olduğu için, her şeyin dizgini elinde olan, acizlikten ve kusurdan mukaddes ve Müberra olan kudreti sonsuz Allah’a iltica eder, devayı O'nun dergâhında ve aziz kapısında arar.
Zaten kulluğun esası da insanın aczini, fakrını ve naksını bilmesi, Allah’a iltica etmesi, O’na sadık bir kul ve köle olmasıdır. Başa her ne gelse O’ndan bilmeli ve ‘Ona yönelmelidir.
Acizlik ve fakirlik, insanı hazineleri sonsuz ve kudreti nihayetsiz olan Allah’a götürdüğü gibi, insanın başına gelen, gücünü aşan bela ve musibetler, eza ve cefalar da onu, Allah’a iltica etmeye ve O'na iman ile tevekkül etmeye yönlendiriyor.
İnsanın düşmanlarından korkup sığınacak bir şefkat kucağı araması ve o kucağa atılması, çok büyük bir lezzet ve azim bir ibadettir...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü