Birinci Makam, Üçüncü Meyve
İçerikler
-
"Hattâ bütün kemâlât-ı insaniye ve beşerin bütün ulvî maksatları tevhidle bağlıdır ve sırr-ı vahdetle vücud bulur." cümlesinin izahını yapar mısınız?
-
"Eğer vahdet olmazsa, insan mahlûkatın en bedbahtı ve mevcudatın en süflîsi ve hayvanatın en biçaresi ve zîşuurun en hüzünlüsü ve azaplısı ve gamlısı olur." İnsan neden hayvana benzetiliyor?
-
"Vahdet olmazsa, insan mahlûkatın en bedbahtı ve mevcudatın en süflîsi ve hayvanatın en biçaresi ve zîşuurun en hüzünlüsü ve azaplısı ve gamlısı olur." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Çünkü, insan nihayetsiz bir aczi ve nihayetsiz düşmanları ve hadsiz bir fakrı ve hadsiz ihtiyaçları bulunmakla beraber..." Burada insanın nihayetsiz düşmanlarından ne kastedilmektedir?
-
"Beşerin bu arzu-yu bekà gibi ebed tarafına uzanmış ve aktar-ı âleme yayılmış binler menfî ve müsbet arzuları var ki..." Buradaki müspet ve menfi arzulardan maksat nedir?
-
"Hem beşerde, kalbinin selâmetine ve istirahatine ait öyle incecik ve gizli ve cüz’î matlapları..." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"Kalbinin selâmetine ve istirahatine ait öyle incecik ve gizli ve cüz'î matlapları ve ruhunun bekasına ve saadetine medar öyle büyük ve muhit ve küllî maksatları var ki..." İzah eder misiniz?
-
"İnsanın en kıymettar cihazı akıldır. Eğer sırr-ı tevhidle olsa, o akıl, hem İlâhî, kudsî defineleri, hem kâinatın binler hazinelerini açan pırlanta gibi bir anahtarı olur." cümlesini izah eder misiniz?
-
"İnsanın en lâtif ve şirin bir seciyesi olan şefkat, eğer sırr-ı tevhid onun yardımına yetişmezse, öyle müthiş bir hırkat, bir firkat, bir rikkat, bir musibet olur ki, insanı en bedbaht bir dereceye indirir." İzah eder misiniz?
-
"İnsanın en lezzetli ve tatlı ve kıymetli hissi olan muhabbet, eğer sırr-ı tevhid yardım etse, bu küçücük insanı, kâinat kadar büyütür ve genişlik verir ve mahlûkata nazenin bir sultan yapar." İzah eder misiniz?
-
"Kabir tam mânâsıyla, ölüm bütün çıplaklığıyla ve zeval ve fenâ ağlattırıcı levhalarıyla bana göründü." İzah eder misiniz, ölümün çıplaklığı ne demektir?
-
"Herkes gibi fıtratımdaki fıtrî aşk-ı bekà, birden zevâle karşı isyan edip galeyana geldi." Buradaki "isyan" kelimesini nasıl anlamalıyız?
-
"Altı cihetle istimdatkârâne baktım; hiç bir teselli göremedim. Zaman-ı mâzi tarafı, bir mezar-ı ekber ve müstakbel bir karanlık ve yukarı bir dehşet ve aşağı ve sağ ve sol taraflarından hazîn haller..." İzah eder misiniz?
-
"Sinema perdeleri gibi ve güneşe mukàbil akan kabarcıklar misillü, lezzet verici bir teceddüd-ü emsaldir. Ve Esmâ-i Hüsnânın çok hasnâ ve güzel cilvelerini tazelendirmek için..." İzah eder misiniz?