"Cüz-ü lâyetecezza zerresinden insana, insandan şems-i şumusa müteselsil mahrutî silsilenin vasatındaki cevher-i feridi, insan-ı mükerremdir." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Cüz-ü lâyetecezza zerresinden insana, insandan şems-i şumusa müteselsil mahrutî silsilenin vasatındaki cevher-i feridi, insan-ı mükerremdir."(1)
Cüz-ü lâyetecezza, maddenin bölünmeyen ve parçalanmayan en küçük yapı taşı demektir. Şems-i şumus ise, evrendeki büyük bir yıldızın ismidir ki, buna "Güneşler güneşi" unvanı verilmiştir.
Mahruti ise tabanı daire olup, yan kenarları bir noktada birleşen geometrik şekil, koni demektir. Cevher-i Ferit ise, bu evrenin en seçkin ve kıymetli meyve ve parçası demektir ki, bu insandır.
Yani cümle şu şekilde izah edilebilir; "Kainatın en küçük zerresinden tut ta en büyük galaksilerine kadar, bütün kainat silsilesinin ortasındaki en merkezi ve en mümtaz misafiri ve efendisi insandır." demektir. Kainatı bir ağaç olarak düşünecek olursak, insan bu ağacın meyve ve neticesidir.
Ayetin ifadesi ile insan şu kainatın efendisi ve halifesidir ve en mükemmel bir sanatıdır. İnsanı bu denli yükselten şey ise, onun mahiyetine takılmış nihayetsiz duygu ve cihazlardır. İnsan bu duygu ve cihazlar sayesinde Allah’ın bütün isim ve sıfatlarını tefekkür ve rasat edebilir.
(1) bk. Hutbe-i Şamiye.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü