"Doğrudan doğruya, müsebbebi sebep ile beraber halk ederek, cilve-i esmâsını ve hikmetini göstermek için, bir tertip ve tanzim ile zâhirî bir sebebiyet, bir mukarenet..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Ve madem her şeyin vücudu pek çok cihazat ve âletlere muhtaçtır. O halde, o tabiatı icad eden ve o sebebi halk eden bir Kadîr-i Mutlak var. Ve o Kadîr-i Mutlakın ne ihtiyacı var ki, âciz vesâiti rububiyetine ve icadına teşrik etsin? Hâşâ! Belki doğrudan doğruya, müsebbebi sebep ile beraber halk ederek, cilve-i esmâsını ve hikmetini göstermek için, bir tertip ve tanzim ile zâhirî bir sebebiyet, bir mukarenet vermekle, eşyadaki zâhirî kusurlara, merhametsizliklere ve noksaniyetlere merci olmak için, esbab ve tabiatı dest-i kudretine perde etmiş, izzetini o suretle muhafaza etmiş."(1)
Allah’ın eşyayı doğrudan değil de sebepler ile birlikte yaratmasında iki mühim hikmet var:
Birisi; Cenab-ı Hakk’ın, çirkin, şer ve merhametsizlik gibi görünen bazı hâdiselere sebepleri perde etmesidir ki, şekvalar O’na gitmesin.
Dünyevî sebepler; Allah’ın izzet ve azametine yapılacak haksız şekvalara ve itirazlara bir perdedir. Ekseri avam insanlar, hayrı da şerri de Allah’ın yarattığından gaflet ederek itirazlarını sebeplere yönlendirirler.
Aynı şekilde Hz. Azrail de ruhları almakla vazifeli bir memurdur. Zahiren çirkin olan ve şer gibi görünen ölümlerde şekvalar Cenab-ı Hakk’a gitmesin diye hastalıklar ve Hz Azrail birer sebep ve perde kılınmıştır.
Aslında yaratma noktasından şer ve çirkin diye bir şey yoktur. Her şey ya bizzat güzeldir ve hayırdır, ya da neticeleri itibarı ile güzeldir. Lakin insanlar bu mânayı tam göremedikleri için, Allah zahirde şer ve çirkin gibi görünen şeylerin arasına sebepleri perde olarak koymuştur.
"Evet, izzet ve azamet ister ki, esbab perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve celâl ister ki, esbab ellerini çeksinler tesir-i hakikîden." (Mesnevî-i Nuriye)
İkincisi, sebepler Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisinde bir perdedir. Bu perdeler olmasa İlâhî isim ve sıfatlar tam idrak edilemezler. Bu yüzden Allah, isim ve sıfatlarını insanlara göstermek için sebep perdelerini araya koyuyor. Ta ki insanlar bu perdeleri okuyarak Allah’ın varlığı ve birliği hakkında fikir sahibi olabilsinler.
Mesela, bir elmanın ağaç olma ve meyve verme aşamalarında birçok sebep araya giriyor. Bu aşamaların hepsinde birçok isim tecelli edip, kendini gösteriyor. Şayet elma bir anda olsa, bu aşamalar ortadan kalkacağı için, sergilenen bütün isim ve sıfatların manaları da ortadan kalkardı. Çekirdekten, daldan, yapraklardan, çiçeklerden söz edilemezdi. Bu yüzden Allah sebepleri araya koyuyor ki, onlarda kendi isim ve sıfatlarını tecelli ettirsin.
(1) bk. Lem'alar, Yirmi Üçüncü Lem'a.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Her şeyin takdir edeni ve yaratanı Allah'dır. Sadece sorumluluk gerektiren günah ve isyanların takdir edeni insandır.