"Doksan dokuz taneli tesbihe bedel doksan dokuz esma-i ilahiyenin cilvelerini gösteren doksan dokuz âlemlerin zerratını birer tesbih taneleri olarak şakirdlerinin ellerine verir." İzah eder misiniz?
Cevap
Değerli Kardeşimiz;
Külliyet kazanmış mütefekkir bir mümin, Kur’an’ın o küllî üslup ve muhtevası ile tefekkür edip, küllî bir tarzda dua eder. Onun zihninde bütün âlemler doksan dokuzluk bir tesbih gibi dizilir ve onu tefekküre sevk eder.
Kulun kalbindeki ve dilindeki bu genişlik ve derinlik, muallimi olan Kur’an’ın sonsuz hazinesinden süzülüp geliyor. Onun nazarında her varlık, Allah'ın isimlerini ders veren birer dellaldırlar. Böyle bir kul çiçekte Cemil, şimşekte Celil, nimetlerde de Rezzak ve Mün'im gibi isimleri okur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yazar:
Kategorileri:
Okunma sayısı : 5.941
Yorumlar
Ruhun inbisatı ile bu şekil tesbihin alakası nedir?bu şekil tesbih nasıl ruhun inbisatına sebep oluyor açıklarmısınız?
Ruh terakki edip manevi açıdan genişledikçe tefekkür gücüde o nispette genişleyip büyüyor.
Ruhu inkişaf edip genişleyen birisi Allah’ın isimlerinin tecellileri olan kainatı öyle bir tefekkür eder ki adeta kainatı eline alıp tespih taneleri gibi çeker yani tefekkür eder demektir.
Mesela Ayet’ül Kübra risalesi Üstadımızın bir tefekkürü kainatı bir tespih gibi çekmesidir. Gökyüzünden başlayıp insanın bedeninde ki hücrelere oradan da zerrelere kadar geniş ve parlak bir tefekkürdür bu risale.
Ruh inkişaf ettikçe tefekkür keskinleşip genişlerken tefekkür genişledikçe de ruh genişleyip inkişaf ediyor. Yani ruh ile tefekkür karşılıklı bir şekilde bir birlerini geliştirip genişletiyorlar.
Kur’an öyle bir mürebbi öyle bir muallim öyle bir mürşit ki talebelerinin ruhuna öyle bir genişlik ve öyle bir yücelik bahşediyor ki kainat o talebenin elinde basit bir tespih gibi küçülüyor. Tefekkür gücü ile yıldızları bir tespih tanesi gibi zikrine alet ve malzeme yapıyor.