"İşte o âlemin anahtarı, marifetullah ve vahdaniyet sırlarını ifade eden لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ اللهُ kelime-i kudsiyesiyle kalbi söylettirmek, ruhu işlettirmektir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Madem dünya hayatı ve cismani yaşayış ve hayvani hayat böyledir. Hayvaniyetten çık, cismaniyeti bırak, kalp ve ruhun derece-i hayatına gir. Tevehhüm ettiğin geniş dünyadan daha geniş bir daire-i hayat, bir âlem-i nur bulursun. İşte o âlemin anahtarı, marifetullah ve vahdaniyet sırlarını ifade eden لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ kelime-i kudsiyesiyle kalbi söylettirmek, ruhu işlettirmektir." (Lem'alar, On Yedinci Lem'a, 14. Nota.)
Ruhun beden galip olması ve hükmünü icra etmesi, ancak tahkiki bir iman ve marifet ile mümkündür. İnsan o zaman ruhun derece-i hayatına girmiş olur. Marifetullah ve vahdaniyet sırlarını ifade eden "Lâ ilâhe illâllah" kelime-i kudsiyesiyle kalbi söylettirmesi, ruhu işlettirmesi gerekiyor. Yani iman ve marifet ile ruh ve kalbi meşgul edip manen tekemmül etmesi icap ediyor. İbadet, zikir, riyazet, ilim, amel hep bu tekemmülün vesileleridir. İnsan kalp ve ruhunu bu ilahi vesileler ile tekemmül ettirmezse, nuraniyet kesbedemez.
Kelime-i tevhid hem iman ve marifetin hem de amel ve ibadetin müşterek bir unvanıdır. Bu zamanda Risale-i Nurları çokça okumak ve onunla kesretle meşgul olmak, hem marifet hem ibadette hem de ruh ve kalbin işlettirilmesinde kuvvetli bir vesiledir. Bunun yanında tefekkür, dua, zikir, tesbih, Kur'an ve cevşen gibi makbul virdler de bu yolda yapılması gerekeken mühim ibadetlerdir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar