"Ebed" ve "Ezel" ne demektir?
Değerli Kardeşimiz;
Ezel; evveli ve sonu olmayan, zamandan ve mekândan münezzeh olan ve bütün sıfatları mutlak olan, yani hiçbir kayıt ile bağlı olmayan Allah’ın bir sıfatıdır. Zamanın içindeki kayıt ve kaideler burada cari değildir. Yani Allah ezelî ilmi ile her şeyi ihata ettiği için, O’nun nazarında geçmiş, şimdiki an ve gelecek kavramları yoktur. Allah olmuş ve olacak her şeyi birlikte bilir ve görür.
Zaman, başı ve sonu olan demektir. Zaman ezel içinde bir nokta gibidir. Zaman nasıl ezel içinde bir nokta ise, mahlûkat ve insan da zaman içinde bir nokta gibidir. Bu yüzden insan, ezel kavramını anlamakta zorlanıyor.
İç içe üç kutu düşünelim. Büyük kutu diğer iki kutuyu içine almış. Büyüğün bir altı olan ortanca kutu da en küçük kutuyu içine almış. En küçük kutu, ortanca kutuyu kuşatarak idrak edemez. Ortanca kutu da büyük kutuyu ihata edemez. Lakin en büyük kutu her ikisini de bütün ahvali ile kuşatır ve içine alır. Kur'an-ı Kerim ezelî sıfattan nazil olduğu için, her üç kutuyu da, yani ezel, zaman ve insanı da içine alıyor ve beyanı da ona göre oluyor.
Kur'an-ı Kerim Allah’ın ezelî "Kelam" sıfatından nazil olduğu için, muhteva dairesi çok geniştir. Kur'an bazen Allah’ın Zât’ından ve sıfatlarından bahseder, bazen de mahlûkatın en uzak köşelerinden bahis açar. Bu da Kur'an’ın ne kadar ihatalı ve sınırsız bir ilimden iktibas olduğunu gösteriyor.
Kur'an, sonsuz ilim ve kelam sıfatından süzülüp geldiği için, ezelî de ebedî de içine alır. Kur'an sadece mahlûkatın ahvalinden haber vermiyor, aynı zamanda mahlûkattan münezzeh olan vacibat âleminin (Yani Allah'ın zâtı ile ilgili gaybi konular) ahvalinden de haber veriyor. Bu da Kur'an’ın ezelî âlemleri de ihata ettiğinin bir göstergesidir. Buradaki ezel ifadesini böyle anlamak daha muvafık olur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Ebed" kavramı "ezel" kavramının içerisinde ise, neden "ezelî ve ebedî" deniliyor?
"Ezel" ve "ebed" kavramları, Allah açısından aynı şeylerdir. Yani Allah zamandan münezzeh olduğu için, O’nun açısından başlangıcı ve sonu olmayan ayırımı gerekmiyor.
Evet, ilmi muhit olan Allah her şeyi, olmadan önce de bilir, görür ve hükmünü ona göre takdir eder. Ezeliyetin mânânası iyi idrak edilmediği için, ezeliyet zamanın içinde sanılmıştır. Bunlara göre ezel, zamanın üç halinden maziyi temsil eder. Ezeli, zamanın içinde tasavvur ederek, zamanın mazi tarafına ezel demişler. Böyle olunca, insanın başına gelecek olaylar daha vuku bulmadığı için, “Allah bizim geleceğimizi bilemez” diyerek dalalete düşmüşlerdir. İnsan kendini Allah’ın ezelî ilminin haricinde addetmekle, güya cebirden kurtulmuş olacak. Hâlbuki tam tersi, ezel, zamanın içinde değil, zaman ezeliyetin içindedir. Böyle olunca, zamanın her şeyi, yani geçmiş, şimdiki hal ve gelecek Allah’ın ezelî ilmindedir. Zaman ezeliyetin içinde küçük bir nokta gibidir.
Allah ezelî ve muhit ilmiyle kullarının hangi yola gideceklerini, ne ameller işleyeceklerini ve ne şekilde öleceklerini bildiği için, onda bir değişiklik ve bozulma olmaz. Allah her şeyi en son şekli ile bilir ve bildiği şekli ile kader levhasına yazar. Bu levhada bir yanılma ve sapma olmaz. Ancak, Allah’ın bütün bunları ezelde bilmesi insan üzerinde bir cebir ve baskı oluşturmaz. Zira Allah’ın bilmesi, insanın iradesini ne yönde kullanacağına bağlıdır. Yani insan hür iradesi ile neyi seçerse, Allah onu öylece bilir. Bu durum kelam ilminde, “İlim maluma tabidir” şeklinde özetlenmiştir.
Lakin insan ezeliyeti anlamakta aciz olduğu için, başlangıcı ve sonu olmayan ayırımını yaparak, ezeliyeti anlamaya çalışıyor. Zira insan zihni zamanın içinde ve zaman kayıtları ile mukayyet olduğu için, mücerret bir şekilde ezeliyeti anlayamaz.
"Ezel" zaman açısından "başlangıç" kavramını reddeden bir terim iken, "ebed" ise "sonlu olma" kavramını reddeden bir terimdir. Yoksa başlangıcı olmayanın zaten sonu olmaz. Bunun yerine "ebed" kavramı daha kolay anlaşılır bir kavramdır.
"Ezelî, ebedî ve sermedî" kavramlarını ve birbirleriyle münasebetlerini izah eder misiniz?
"Ezelî" Allah’ın başlangıcının olmamasını ifade ederken, "ebedî" de sonunun olmamasını ifade eder. "Sermedi" ise daimi, sürekli ve ölümsüz manasına geliyor, Allah’ın hem ezelî hem de ebedî olduğunu ifade ediyor. Esasında bu üç kelime de aynı manaya geliyor.