"Eğer beşerin ekseriyet-i mutlakası bir mekteb-i âlînin talebesi gibi, bir tarz-ı hayat-ı içtimaiyeyi giyse, bir seviyeye girse, o vakit mezhepler tevhit edilebilir." Aynı hayat tarzında olanlar, farklı mezhepleri tercih edebilirler mi?
Değerli Kardeşimiz;
Üstad burada, "insanlar tamamı ile bir tarz, bir kalıp içine yerleşmez", demek istiyor. Bu yüzden mezheplerin birleşmesi; içtimai ve fıtrî bakımdan muhaldir.
Üstad'ın bu ifadesi, bu hakikati daha da vazıh hale getirmek içindir. Yoksa böyle olacak ve mezhepler birleşecek, demiyor.
Mezhep tercihleri; insanın mizacı ve bulunduğu örfî ve coğrafî şartlar dâhilinde olmalıdır. Mesela; Maliki mezhebinde abdest alırken baş tamamen mesh ediliyor, şimdi kutuplarda yaşayan bir Müslümanın, günde beş kez bu hükmü tatbik etmesi zor olur. Bu yüzden kutuplarda yaşayan Müslümana en uygun fetva Şafii mezhebinin fetvasıdır. Zira bu mezhepte, ıslak parmakla başa dokunmak mesh için kâfidir.
Aynı şekilde; Uzak Doğu örfünde haşere yemek normalken, bizim örfümüzde çok tiksindiricidir. Maliki mezhebinde haşereleri yemek caizken, Hanefi mezhebinde caiz değildir.
İşte insanın mezhep tercihinde mizaç, örf, coğrafî şartlar, şehir ve kırsal hayat şartları çok mühimdir. Yoksa keyfi bir tercih olmamalıdır.
Sırf muhalif olsun diye, ekseri Hanefi olan bir yerde, Şafii mezhebini seçmek, ekseri Şafii olan bir yerde de Hanefi mezhebini seçmek, mürüvvete uymaz.
Mürüvvet; toplumun doğru hayat tarzına uyum sağlamak demektir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü