"Eğer onların dedikleri gibi nar olsa, karıştırmadık ki bizi yaksın. Eğer nur olursa kalb ve gözlerini kör eder." Nar ve nurun meşrutiyet ile ilişkisi hakkında bilgi verir misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Üstat, bahsi geçen yerde, İslam nuru ile nurlanmış bir meşrutiyeti savunuyor.

Eskilerin nar, Üstad Hazretlerinin nur dediği şey ise meşrutiyettir. "Faraza nar olsa" ifadesi ise, meşrutiyetin bazı oturmamış yönleri ve kusurlu cihetleridir ki, bunları tamir edip İslam ile uyuşturmak pekala mümkündür ve eski saltanat rejiminden daha iyi bir yönetim şeklidir.

Meşrutiyet, dünyanın saadetidir ve gelişim içindedir, bunu sekteye uğratmak için çok engeller çıkmıştır. Ama hiçbirisi tam manası ile başarı sağlayamamıştır. Fransız İhtilali buna güzel bir misaldir. Bahsin devamındaki şu söz meseleyi tam özetliyor: "İşte, eski hal muhal; ya yeni hal veya izmihlâl..."

Ayrıca burada nur, İslam ve cumhuriyeti; nar ise, küfür ve istibdadı temsil ediyor.

İslam’ın; ehl-i küfre ateş, ehl-i imana nur olması ise, nazarla alakalıdır. Kafir, İslam’a tenkit nazarı ile bakar. O nur, ona saklanır, küfrünün artmasına sebep olur. Mümin ise, iman nazarı ile bakar. İmanının artmasına sebep olur. Aynı şey, birine nur, birine nar olur. İslam nurunu söndürmek için ecnebi kafirler çok mücadele ettiler, çok kan döktüler ama muvaffak olamadılar. Birinci Dünya Savaşı ve ardından gelen işgaller, hepsi bunun göstergesidir.

Üstad, bu zamanda İslam’a saadet olacak yegane yönetim şeklinin cumhuriyet olacağını, ama bunun da İslam ile terbiye edilmesi gerektiğine işaret ediyor.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 4.646
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...