"Eğer sen dalâlette boğulup çıkamıyorsan, yine cehennemin vücudu bin derece idam-ı ebedîden hayırlıdır ve kâfirlere de bir nevi merhamettir." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
İnsanın fıtratında, iki kötü halden daha hafif olanını seçmek önemli bir karakterdir. Mesela birisi dese "Ya öleceksin ya da bunun yerine kolun kesilecek."; insan ölümden korkup kolunu feda eder. "Ya servetini tamamen kaybedeceksin ya da servetinin yarısını devlete vereceksin." denilse, insan yine hafif olanı ağır olana tercih eder.
Aynı şekilde idam-ı ebedi denilen mutlak yokluk ve hiçlik, cehennemden daha ağır ve daha dehşetli bir hal olduğu için, insanın nefsi değil, latif olan kalp ve ruhu elbette cehennemi yokluğa tercih edecektir.
İnsanın ebedi bir şekilde yok olması cehennem de olsa ebedi var olması ile eşit olamaz. Varlık yokluğa daima galiptir ve varlık yokluktan üstündür. İnsan üstün ve galip olanı bırakıp, aşağı ve yenik olanı tercih ve kabul etmez.
Bu insan açısından böyle iken, Allah’ın sonsuz merhameti açısından da böyledir. Yani Allah’ın sonsuz şefkat ve merhameti, sonsuz yokluğa ve hiçliğe müsaade etmez. Bu sebeple yokluk hem insan karakteri açısından, hem de Allah’ın şefkati açısından cehennemden daha kötü bir haldir. Böyle olduğu için Allah kafirleri yokluk çukuruna atmıyor, onlara da cehennem de olsa bir hayat ve bir varlık bahşediyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Ustad" nefis karismamak ve tevehhum aldatmamak" sartini soyluyor. Nefis karisti mi hukum degisir. mesela kalbi ve akli sigara icme diye israr ederken, nefsi tam aksine ic diye israr eder durur. Vicdan cehennemde de olsa beka isterim der. Hem de Ahiretin nurlarla isbatini dinleyen bazi kimselerin cok hayretle "cehennem dahi olsa öldükten sonra baki hayat var mi! " diye heyecana geldikleri de oluyor. Iste vicdanin sesi!
".....Keşke Toprak Olsaydım" Nebe:40 tefsiri Mevlana k.s. Mesnevi 2. Cilt – 19. Bölüm kısım.
Kâfir vergide, cömertlikte topraktan daha aşağı, daha verimsiz olduğunu görüp, Varlığından çiçek ve meyve bitmediğini, hattâ bütün temizlikleri bozup pislemekten başka bir şey yapmadığını anlar da “ Ben aykırı anlamış, yanılmışım, yazık, keşke toprak olsaydım; Keşke topraktan sefer etmeseydim, keşke bir avuç toprak gibi ben de bir tane düşürüp yetiştirseydim.. Topraktan sefere düştüm ama beni yol imtihan etti, bu yolculuktan ne armağan getirdim ki?” der."