"Eski çağların cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin torunları olan muhterem din kardeşlerim!" Üstad’ın tashihinden önce "Kürtler" denilirken, burada sanki Türklere hitap var; ne dersiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Üstad Bediüzzaman milliyet olarak Kürt olarak bilinip, ömrünün gençlik zamanını da Kürtlerin içerisinde geçirmiştir. Bununla beraber Türklerle ciddi bir mesaisi olan ve hizmetinin büyük bir bölümünü de onlarla geçirmiş bir şahsiyettir. Elbette Kürtlere hitaben onların mevcut ahvallerini, vaziyetlerini tarif edecek ve mazilerinin şeref tablolarını da ortaya koyup ecdatlarına layık olmalarını da temin edecek yazılar yazacak ve konuşmalar yapacaktır. Aynı şekilde Türklere de yine uyanmaları için, maziden ecdatlarından aldıkları irsiyeti hatırlatmak namına ve içerisinde bulundukları gafletli hali tarif etmek hesabına yazıları ve hitabeleri olacaktır. Bu hitapların birbirine benzemesi gayet normal bir şeydir.
Ayrıca Üstadımız çok basiretli ve ileri görüşlü olduğu için, Risale-i Nur'da yanlış yorumlanacak ya da iman hizmetine zarar verecek bazı tabirleri tashih ve tadil etmiştir. Buna rağmen, bazı çevreler halen Üstadı Kürtçülük yapmakla itham etmektedirler. Bu da Üstadımızın ne kadar isabetli bir karar aldığını gösteriyor.
Üstadımızın Said-i Kürdi, Kürdistan gibi suistimale açık tabirleri bir müellif olarak tashih etmesi gayet normal bir durumdur. Milliyetçi duygular ile bu tabirleri kaşıyıp gündeme getirmek müspet bir hareket değildir. Üstadımız bir maslahata binaen bu tadilatı yapmış ise bizim buna saygı duymamız gerekir.
Osmanlı döneminde bu gibi tabirler gayet normal iken, Türkçülük esası üzerine kurulan yeni rejimde bu tabirler bölücülük gibi telakki ediliyor. Yeni rejimde Üstadımızın birinci ve öncelikli hedefi iman kurtarma olduğu için, yanlış anlaşılacak hususlarda tashihat yapmıştır.
İnsanların imanı büyük bir tehlike içinde iken, Risale-i Nur'un bir de Kürtçülük konusu ile ilgilenmesi ve bunun yüzünden baskı altına alınması büyük bir hedef sapması olurdu. Buradaki inceliği kavramayan bazı ırkçılıkla malul düşünceler bu tabirlere takılıyorlar.
“Tashihinden önce Kürdlere hitab ederken, tashihinden sonra Türklere hitab ediyor gibi görünüyor” yorumuna katılmıyoruz. Çünkü bu hitap hem Kürtlere hem de Türklere yapılan bir hitaptır. Bu da gayet mantıklı ve hikmetli bir tasarruftur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü