"Eski zamanda bir memlekette bir kafir-i mutlak yerine, şimdi bir kasabada yüz tane bulunabilir." Said Nursi bu hükmü neye binaen verebilmektedir?
Değerli Kardeşimiz;
Bu meseleyi iki noktadan Üstadımız nazara almış olabilir:
1. Bütün insanlığa nispet edilerek nazara verilen bir tahmindir. Çünkü "eski zamanda bir memlekette" ifadesiyle sadece İslam alemi anlaşılmaz. Belki insanların yaşadığı dünyadaki genel coğrafya nazar-ı itibara alınmıştır. Ayrıca kafir-i mutlak ifadesi hiçbir din ile mukayyet olmayan, tamamen dinsiz ve imansızlar esas alınmaktadır. Zira Ehl-i kitap, mutlak kafir tarifi içerisine girmez.
Mutlak kafir tabiri, ıstılahta tamamen dinsizler ve Allah’ı inkâr edenler için kullanılan tabirdir. Bu nokta-i nazardan memleket ve kafir-i mutlak ifadeleri; Üstadımız'ın bütün insanları ve yaşadıkları yerleri nazara alarak "Eskiden bir memlekette bir kafiri mutlak yerine, şimdi bir kasabada yüz tane bulunabilir." ifadesini kullanmıştır. Bu her kasabada illede yüz tane bulunabilir anlamına gelmez. Çokluktan kinaye olarak kullanılan bu nispet, genel dağılım açısından nazara alınmaktadır.
2. Bu zamanda küfür öyle dehşetli, geniş, acımasız ve fikri olarak tehacüm ediyor ki; bu mukavemet, mücahede ve mukabele çok müşkül ve zor oluyor. Ayrıca gaflet herkese o kadar sirayet etmiş ki; insanın hakikatle muhatap olabilmesi için imkân, zaman ve zihin bırakmıyor. Hem dağıtıyor hem de gaflet hakimiyetini sürdürüyor. İşte bu sebepten Muazzez Üstadımız Müslümanlar içerisinde ve bir beldede kırk vefiyattan ancak bir kişinin kurtulabildiğini ifade ederek, imanı muhafaza etmenin ve imanla kabre girmenin ne kadar zor ve ağır şartlara tabi olduğunu ifade etmek istiyor. İşte hem bütün insanlık nüfusu ve coğrafyası hem de İslam aleminin gaflet ve lakaytlığı sebebiyle sirayet eden dalalet ve küfrün en tehlikeli neticesi olan küfr-ü mutlaka insanları götürerek tamamen mahvediyor.
Dolayısıyla sualdeki nispet ortalama, genel anlamda ve bütün dünya insanları nazara alınarak küfrü mutlak ifadesiyle kayıtlı söylenen, çokluktan kinaye olarak genel bir ifadedir.
Küfrün en tehlikeli boyutunu nazara vererek, bu noktaya götürmeye sebep olan başlangıçlarından nefrete ve korunmaya vesile olmak, terbiyede bir kaidedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar