"Esmâ-i hüsnâsının güzellikleri dahi ayrı ayrı olduğundan, mevcudatta bulunan hüsünler ayrı ayrı düşmüş." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Cemal, yani güzellik sadece şekil ve sûrete mahsus değildir. Şefkatin, tadın, ahlâkın vesaire her şeyin kendine has bir güzelliği ve cemali bulunuyor. Bu yüzden cemal ve güzellik yeryüzündeki çeşitlere göre artar ve çeşitlenir.
Bir çiçeğin güzelliği, denizin güzelliği, ovaların, dağların güzelliği, imanın güzelliği başka başkadır.
Leziz bir yemekten aldığımız zevk ve lezzet ile çeşitli çiçeklerle bezenmiş bir dağın temaşasından aldığımız lezzet ve zevk birbirinden farklıdır. Biri mideye ve dile, diğeri akla hitap eder.
İnsan aklıyla değil, kalbiyle muhabbet eder. Çiçeği görür ve sever. Bülbülü dinler ve sever. Balı tadar ve sever. Hikmetleri aklı ile anlar ve sever. Sevgi akla bağlı olmadığına göre sevmek için anlamak şart değildir.
Bir yetimi giydirip, doyurmanın lezzeti daha başkadır.
Yeryüzünde yaşayan bütün canlıları hususan aciz yavruların mükemmel bir şekilde beslenmeleri, mesela, annelerinin sinelerine asılmış memeler musluğundan en tatlı ve en gıdalı sütün akıtılması, ilahî rahmetin ayrı bir güzelliği ve cemalidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü