"İmanın güzelliği ... Nurun hüsnü ... Ruhun cemali ..." Hüsün, cemal ve güzellik arasında fark var mı?
Değerli Kardeşimiz;
Hüsün, cemal ve güzellik kelimeleri birbirine yakın mânalardır. Hüsün de cemal de güzellik demektir. Ancak, ekseriyetle sûret güzellikleri için cemal, sîret yani ruh, kalb, ahlâk vs. güzelliği için hüsün kelimesi kullanılır. Ancak, bunların birbiri yerinde kullanıldıkları da görülmektedir. Mesela; hüsn-ü hulk gibi.
İlâhî isimlerin her birinin ayrı bir güzelliği ve kemâli vardır. Mesela, bütün canlıları birlikte ve en mükemmel şekilde rızıklandırmakla Rezzâk ismini tecelli ettirdiği gibi, bütün çiçekleri ayrı güzelliklere sahip kılmakla da Müzeyyin ismini tecelli ettirmiştir. Cenab-ı Hakk’ın Rezzâk ismini tecelli ettirmedeki lezzet-i mukaddesesi, çiçekleri tezyin etmekteki lezzetten farklıdır. Her iki tecelli de güzeldir, mükemmeldir, ama aralarında hem mahiyet hem de mertebe farkı vardır.
Keza, hayat ihsan etmenin güzelliği Muhyi isminin, renk vermenin güzelliği ise Mülevvin isminin tecellisidir. Bu tecellilerin de her birinin kendi içinde hadsiz mertebeleri olduğu gibi, birbirleriyle farklılıkları da vardır. Bir varlığa hayat vermekte tecelli eden lütuf ile renk vermekte tecelli eden lütuf aynı mertebede değildir. Ancak, her ikisi de güzeldir, her ikisi de mükemmeldir ve Allah’ın her iki fiilini icra etmekte de ayrı lezzet-i mukaddesesi vardır.
Yazın açan yapraklarda, çiçeklerde ve meyvelerde bir izzet cilvesi olduğu gibi, güzün solan ve dökülen yapraklarda da bir zillet işareti vardır. Muizz ve Müzill ancak Allah’tır. Bu izzet ve zilletin de hadsiz mertebeleri vardır. Güneşin doğmasında izzet, batmasında zillet cilvesi olduğu gibi, insanın da dünyaya gelişinde izzet, ölümünde zillet cilvesi vardır. Bunların hepsi güzeldir, zira hepsi esmâ-i hüsnâ tecellileridir.
Ve Allah’ın, bu hadsiz güzellikleri takdir etmesinde ve yaratmasında Zâtına mahsus ve idraklerin ötesinde bir lezzet-i mukaddesesi vardır.
Mesela, adalet, manevî bir güzellik iken, çiçeğin mütebessim güzelliği ise, müşahhas bir güzelliktir.
Bedenin boylu poslu güzel olması maddî bir güzellik iken, ruhun marifet ve ibadet ile kemale ermesi de manevî bir güzelliktir. Ulvî bir hakikati ve feyizli bir sohbeti dinlemek de ilmî bir güzelliktir. Bir yetimi himaye etmek, bir çaresize yardım etmek de şefkatin güzelliğidir.
Güzelliğin bu mânada sayısız kısımları bulunuyor. Allah’ın her bir isminin ve sıfatının kendine mahsus bir güzelliği ve kemali vardır. Mesela, Adl isminin güzelliği ile Rezzak isminin güzelliği birbirinden farklıdır. Adalette hakkını almak, rızıkta ise yiyip hazmetmek güzeldir...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü