"Evet, görüyoruz ki, güz mevsiminde üç yüz bin nevi zîhayat vefat namıyla terhis edilirken..." On Beşinci Şuâ, Yedinci Kelimeyi kısaca izah misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Bir bahar mevsiminde milyonlarca canlı nev’i yaratılıyor. Ve bu türlerin hepsinin hayat şartları, beslenmeleri ve ölümleri birbirinden farklı bir şekilde cereyan ediyor. Üstelik bu türler güz mevsiminde ölüp toprak oluyorlar.
Lakin muazzam bir koruma ve saklama kanunu ile bu nevilerin nesli bir sonraki bahar mevsimine taşınıyor. Şayet bu koruma ve taşınma kanunu olmasa, türler bir bahar mevsiminde görünür diğerinde kaybolup giderdi. Bu koruma ve saklama kanunu tohum, çekirdek, sperm vesaire gibi şeylerle yapılıyor.
Tohumlar ve çekirdekler, bitkilerin programlarını ihtiva eden bir ruh gibidirler. Bu ruh, kabuklu tohumlar sayesinde sonraki zaman dilimlerine taşınıyorlar. Bütün bu harika icraatların arka planında Allah’ın Hafiz ismi hükmediyor.
İnkârcıların iddia ettiği gibi bu azametli taşınma ve koruma fiilleri ilimsiz, şuursuz, iradesiz olan tohum ve çekirdeklere havale edilemez. Trilyonlarca canlının bozulmadan, yok olmadan, kaybolmadan sonraki nesillere aktarılması ve taşınması, ancak sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi Allah tarafından ifa edilebilir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Bu bölümde geçen "Hallâk-ı Hakîm, bir Hayy-ı Lâyemutu tanımayan, elbette değil ahmak bir insan ve divâne bir hayvan, belki Cehennem ateşini karıştıran bir serseri şeytandan daha bedbaht ve ebedî ölüme mahkûm olur." kısmını açar mısınız?
Şu kainata bakıp hikmetli ve sonsuz hayat sahibi bir yaratıcıyı inkar edip iman ile tanımamak ancak divanelik, hayvanlık ve şeytanlık ile izah edilebilir bunun başkada bir izahı yoktur.
Küfür ve inkar cehennem ateşini daha iyi yansın diye karıştırmak gibidir nitekim cehennem ateşinin kafir ve zalimleri yakmak için şahlandığı ve öfkelendiği hadislerde rivayet edilmiştir. Ateşi karıştırmak cehennemin öfkesini ifade etmede güzel bir teşbih ve mecaz oluyor.
Allah razı olsun.