"Meselâ, nasıl gündüzde çalkanan bir deniz yüzünde ve akan bir nehir üstündeki kabarcıklarda görünen güneşcikler gitmeleriyle arkalarından gelen yeni kabarcıklar,.." Misali izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"SEKİZİNCİ KELİME"
"وَهُوَ حَىٌّ لاَيَمُوتُ tur. Bundaki hüccete gayet kısa bir işaret şudur: Meselâ, nasıl gündüzde çalkanan bir deniz yüzünde ve akan bir nehir üstündeki kabarcıklarda görünen güneşcikler gitmeleriyle arkalarından gelen yeni kabarcıklar, aynen gidenler gibi güneşçikleri gösterip gökteki güneşe işaret ve şehadet ederler ve zevâl ve vefatlarıyla bir daimî güneşin mevcudiyetine ve bekàsına delâlet ederler."
(1)

Güneşe karşı cereyan eden bir nehrin üzerinde teşekkül eden kabarcıkların güneşin varlığını gösterdiği gibi, sönüp gittiklerinde arkalarından gelen kabarcıkların da öncekiler gibi parlamalarının ise güneşin bekasına delildir. Allah’ın Zâtı ezelî olduğu gibi sıfatları da ezelîdir. Mahlûkatın ise hem kendileri hem de sıfatları sonradan yaratılmışlardır.

Nehrin her bir damlacığı üzerinde Güneş'in bir yansıması düşer ve bu yansımada küçük ışık demetleri teşekkül eder. Lakin nehir akıp gittiği için su damlacıkları devamlı değişir. Ama ışık demetleri hiçbir zaman değişmiyor hep sabit duruyor.

Nehrin devamlı akıp giden su damlaları üzerindeki bu sabit ışık demetleri, sabit ve daimî olan bir güneşin varlığına işaret ediyor. Bazı dar görüşlü insanlar, bu ışık hüzmelerini nehrin ve su damlalarının bir vasfı olarak görüyor. Halbuki ışık demetlerinin asıl sahibi ve hakiki menbaı gökteki sabit Güneş'tir.

Kâinat akan bir nehir, içindeki eşyalar bu nehrin su damlaları, eşya üzerinde görünen işçilik, sanat ve hikmetler ise ışık demetleri oluyor. Su damlaları üzerindeki ışık demetleri nasıl Güneş'in varlığına işaret ediyorsa, eşya üzerinde görünen muazzam işçilik, sanat ve hikmetler de sonsuz ilim, irade, kudret sahibi bir Allah’a işaret ediyor.

Biz ezelî değiliz, ama Allah’ın Bâki ismine mazhariyetle ebedîyiz. Bizim vücudumuz Cenab-ı Hakk’ın sıfatlarının, cemal ve kemalinin bir aynasıdır. Bir nehrin yüzündeki kabarcıkların mütemadî olarak tebeddül etmesi gibi, biz de her an değişmekteyiz. Bir zamanlar dedelerimiz ve babalarımız Allah u Teâlâ Hazretlerinin isimlerinin aynası idiler, şimdi ise onların bedeline o ayinedarlık vazifesini bizler yapıyoruz. Bu hal kıyamete kadar böyle devam edecektir.

(1) bk. Şualar, On Beşinci Şuâ, Sekizinci Kelime.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

nur_yolcusu_25

Allah Razı olsun

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...