"Evet kader, cüz'-i ihtiyari; iman ve İslamiyetin nihayet meratibinde,.." Buradaki "nihayet meratib"i nasıl anlayabiliriz?
Değerli Kardeşimiz;
"Evet, kader, cüz-ü ihtiyari, iman ve İslamiyet'in nihayet merâtibinde; kader, nefsi gururdan ve cüz-ü ihtiyari, adem-i mesuliyetten kurtarmak içindir ki, mesâil-i imaniyeye girmişler..."(1)
“Nihayet merâtibinde” tabirini şu şekilde anlayabiliriz:
İmanın nihayetinde ifadesi, kadere imanın kendinden önce sayılan diğer iman rükünlerine inandıktan sonra kalpte hasıl olduğunu ifade eder. Allah’a ve ahirete inanmayan bir insana kaderden söz edilmez. İnanan insan her şeyin Allah’ın ilminde takdir edildiğini düşündüğünde, ibadetlerinin şeklinin, zamanının ve o ibadeti yapması için gerekli şartların da Allah’ın takdiriyle olduğunu düşünür; kendisine sadece o ibadeti yapmaya meyletme ve karar verme vazifesi kaldığını dikkate alarak gurur belasından kurtulur. Mesela, dünyanın dönmesi ve sabah namazının vaktinin gelmesi tamamen kader iledir. İnsana düşen, sabah namazını kılmaya karar vermektir. Namazdaki hareketlerini de yine Allah yaratmaktadır.
İslam’ın nihayetinde, yani çizdiği çerçevede insan günah ve kusurlarını kadere havale edeceği hengâmede, irade karşısına çıkıp "insanın mesul ve sorumlu olduğunu" hatırlatır.
1) bk. Sözler, Yirmi Altıncı Söz, Birinci Mebhas.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü