"Fakat vahid-i kıyasi, bir mevcud-u hakiki olmak lazım değil." Vahid-i kıyasilerin, mevcud-u hakiki olmaları neden icap etmez? Eneyi nazara alarak açabilir misiniz?
Cevap
Değerli Kardeşimiz;
Üstadımızın verdiği misal üzerinde duralım:
“Bu haneye malik olduğum gibi Hâlık da şu kâinatın malikidir.”
Vahid-i kıyasi ile bu hükme varan, bu marifet dersini alan insan, öte yandan çok iyi bilir ki bütün mülk Allah’ındır, hiç kimse, hiçbir mülkün hakiki sahibi değildir. Onun bu tefekkürü ve bu kıyası yapabilmesi için kendi hanesine hakiki malik olması lazım gelmez.
Hikâyelerde ve temsillerde verilen misaller de bunun gibidir. Mesela, farazi bir padişahın şahsında adaletin güzelliği misalleriyle sergilenir. Bu temsilden ders alınması için o padişahın hakiki olması gerekmez.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yazar:
Kategorileri:
Okunma sayısı : 8.104