"Felsefe-i beyan nazara alınmazsa, belâgat hurâfât gibi, hayal gul gibi, sâmie hayretten başka bir fayda vermez." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Evet, kelâmda hakikat olmazsa da en ekall şebih ve nizamından istimdat etmek ve onun danesi üzerinde sümbüllenmek gerektir. Fakat her danenin mahsus bir sümbülü vardır. Bir buğday bir ağaç kadar sümbüllenmez. Felsefe-i beyan nazara alınmazsa, belâgat hurâfât gibi, hayal gul gibi, sâmie hayretten başka bir fayda vermez."(1)
Belagatin hayat cevheri, misallerle ortaya çıkar.
Beyan ilminin felsefesi, hikmeti ve gayesi dikkate alınmaz ise belagat denilen şey hurafeye, hayal ve betimlemeler "gul"e yani insanın gördüğünü sandığı korkunç hayaletlere dönüşür ve dinleyene kuru hayretten başka bir şey vermez.
Kelam ve belagate hayat veren şey kelamın içindeki hakikatlerdir. Belagat ise hakikatin bir ambalajı, albenisi olan bir kabuğu mesabesindedir. Ambalaja odaklanıp hakikati ihmal etmek, ruhu öldürüp cesede yedirmek gibidir. Oysa asıl olan ruhtur, hakikattir. Bütün kelam ve belagatlerin hedef ve gayesi de bu asla hizmet etmektir.
(1) bk. Muhakemat, İkinci Makale (Unsuru'l-Belagat), Yedinci Mesele.
İlgili ders videosu için tıklayınız:
- Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (31. Bölüm).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"kelâmda hakikat olmazsa da en ekall şebih ve nizamından istimdat etmek ve onun danesi üzerinde sümbüllenmek gerektir. "
Burada kelâmın içinde hakikat olmazsa da olur gibi bir anlam mı var? Çünkü devamında şebih ve nizamdan istimdat etmek gerekir, diyor.