"Fiillerini kaydettirmesin ve seyyiat ve hasenatlarını kaderin levhalarında yazmasın?" Önceden yazılmış ise, yaşandıktan sonra meleklere tekrar yazdırılmasının hikmeti ne olabilir?
Değerli Kardeşimiz;
Muhafaza ve kayıt fiilleri, Allah’ın Hafîz isminin tecellileridir. Bu yüzden Allah’ın Hafîz ismi, varlığın her sahasında kendi mâna ve hükmünü göstermek için tecelli etmek isteyecektir. Yani meleklerin insanın amellerini yazarak kayıt altına almasında bu ismin hissesi çok büyüktür.
Diğer bir husus, insan zalim ve cahil olduğu için, ahirette kendini kurtarmak maksadı ile "Ben yapmadım, ben etmedim..." bahanesini öne sürmek isteyecektir. Allah bu tarz bahaneleri bertaraf etmek için, kendi sonsuz ilmi ile bildiği halde, birçok cihetten de insanın amellerini muhazafa altına alıp kaydettiriyor.
Tohum, çekirdek ve hafıza gibi varlıkların ortaya koyduğu "saklama ve koruma" fiili; Hafîz ismine, bu isim de âhirete işaret ediyor.
Dünya hayatında bütün bitki ve hayvanların her şeyini basit tohum ve çekirdeklerinde muhafaza eden Hafîz ismi, kâinatın halifesi ve ebede namzet olan insanın amellerini de elbette muhafaza ve kayıt altına alacaktır. Nitekim aldığına dair kâinatta çok emareler vardır, mesela insan hafızası bunun en bariz bir misalidir.
Şu kâinat Allah’ın kudretine ayna olduğu ve onu gösterdiği gibi Levh-i Mahfuz da O’nun ilmine ve hafîziyetine aynadır. Kâinatı yaratmak Allah’a mahsus bir mu’cize olduğu gibi, onda cereyan eden ve edecek her şeyi kaydetmek de O’nun ayrı bir mu’cizesidir.
İnsanın, diğer canlılardan ayrılan, çok mühim bir vechesi vardır. Onun beden yapısı nutfede hülâsa olarak yazılmakla birlikte, cüz’î iradesini hayır veya şerde kullanarak işlediği ameller de Levh-i Mahfuz'un en güzel misali olan hafızasında kaydedilir.
Nutfeler neslin devamına hizmet ettikleri gibi, hâfızalar da mahşer meydanındaki büyük muhasebede birer senet olacaklardır. İnsan son nefesine kadar iyi veya kötü işler yapabilmektedir. Bu hal gösteriyor ki, hafıza ölüm ötesi içindir.
Muhafaza ise ancak muhasebe için yapılır. Yani Allah, insanların amellerini ve fiillerini hesap ve muhasebe için kayıt altına alıyor. Hesap ve muhasebe ise mükâfat ve mücazat için yapılır ki; en büyük ve daimî mükâfat ve ceza yeri de cennet ve cehennemdir. Öyle ise kâinattaki Hafîz isminin tecellilerinin hepsi; haşre ve ahirete işaret ve beşaret ediyor demektir.
Levh-i Mahfuz'a, “bütün tohumlar, çekirdekler, nutfeler” ayna olmakla birlikte, bu konuda da en güzel misal “ahsen-i takvimde” yaratılan insanın hafızasıdır. Hafızada her şey kaydedilir, fakat bizim yazı ile kaydetmemiz gibi değil.
Nur Külliyatı'nda mahlûkatın kalem-i kudretle yazıldığı çokça zikredilir. Burada kudretin icraatı kalemle yazmaya benzetilmiştir. Mahlûkat Allah’ın bir sıfatı olan ‘kudret’le yazıldığı gibi, onların bütün halleri ve işleri de diğer bir İlâhî sıfat olan ‘ilim’ ile bilinmekte ve kaydedilmektedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü