"Fırtına ve zelzele, taun gibi hadiseleri birer musahhar memur bilir... Hatta mevti hayat-ı ebediyyenin mukaddimesi ve kabri saadet-i ebediyyenin kapısı görüyor. " ifadelerini açıklar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Allah’ın cemâline ayna olan “hayat, sıhhat ve huzur” gibi hoşlandığımız ve sevdiğimiz şeyler güzel olduğu gibi, onun celaline ayna olan “ölüm, hastalık ve musibet” de güzeldir. Birinci grup, Üstad'ın ifadesiyle “hüsn-ü bizzât”, ikinciler ise “hüsn-ü bilgayr”dırlar. Yani, birinciler zatında güzeldirler, ikinciler ise neticeleri itibariyle güzeldirler.

“Kaderin her şeyi güzeldir.” hükmünce, her iki tip hadisenin takdir edilmeleri güzel olduğu gibi, icra edilmeleri ve yaratılmaları da güzeldir.

Yine Nur Külliyatı'nda geçen “...Musibet cinayetin neticesi, mükâfatın mukaddemesidir.” cümlesinde de bizim çirkin ve zararlı gördüğümüz birçok hadisenin, günahlarımıza kefaret olarak bize tattırıldığı, neticesinin ise hakkımızda güzel ve hayırlı olacağı haber verilmektedir.

Her şey ve her hadise Allah’ın emri ve iradesiyle meydana gelir. Havanın kanımızı temizlemesi gibi, fırtınaya dönüşüp bize zarar vermesi de ilahi irade iledir. Hiçbir şey başıboş değildir. Dünyanın akıl almaz bir nizamla dönmesi gibi, zelzele ile bazı beldeleri sarsması ve helak etmesi de Allah’ın takdiri ve kudretiyledir. Keza, sıhhati o ihsan ettiği gibi, hastalıkları da yine o takdir etmektedir.

Bize düşen vazife, Üstad Hazretlerinin o çok ehemmiyetli tavsiyesine uyarak “vazifemizi yapmak”, sebeplere hassasiyetle uymak, “vazife-i İlâhiyeye” yani neticelere ise “karışmamaktır.”

"Rahmetim gazabımı geçti." (Aclunî, Keşfü'l-Hafâ, 1/448)

hadis-i kudsisine birbirinden güzel birçok farklı mana verilmiştir. Bunlardan birisi de şudur:

“Her musibette insanın çektiği elemler ve sıkıntılar, onun sevabı ve mükâfatı yanında çok küçük kalır. O musibetin arkasındaki ilahi rahmet, çekilen azabı kat kat geçer.”

Bu hakikatin en büyük misali ölüm hadisesidir. Mümin olan insan, imanın nuruyla baktığında “mevti hayat-ı ebediyenin mukaddimesi ve kabri saadet-i ebediyenin kapısı görüyor.”

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Kullanıcı

"Fırtına ve zelzele, taun gibi hadiseleri birer musahhar memur bilir... "

Ya Üstad bu zamanı görmüş, yada her asırda bu üç bela da var. Zira Üstadın zamanında da depremler vardı, İspanyol gribi vardı.

Sizce bu ifade günümüz (deprem, Korona vs) için bir öngörü mü, yoksa bu hadiseler dünya düzeninin değişmez, rutin bir parçası mı? 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Değişmez birer adetullahtır. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...