"Halklarda şerden başka hayırlar da var. Hem bütün şer herkese gelmez." Buradaki "halk" hangi mânadadır? Fırka kastedilirse mâna nasıl anlaşılabilir?
Değerli Kardeşimiz;
"Hatıra gelebilen bir sualin cevabıdır:
Bu lem’a-i i’caziyede, baştaki مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ da hem مِنْ hem شَرِّ kelimeleri hesaba girmesi ve âhirde وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ yalnız شَرِّ kelimesi girmesi وَمِنْ girmemesi ve وَمِنْ شَر النَّفَّاثَاتِ فِى الْعُقَدِ ikisi de hesap edilmemesi gayet ince ve latîf bir münasebete îma ve remiz içindir. Çünkü halklarda, şerden başka hayırlar da var. Hem bütün şer herkese gelmez. Buna remzen, bazıyeti ifade eden مِنْ ve شَرِّ girmişler. Hâsid, hased ettiği zaman bütün şerdir, bazıyete lüzum yoktur. Ve اَلنَّفَّاثَاتِ فِى الْعُقَدِ remziyle, kendi menfaatleri için küre-i arza ateş atan üfleyicilerin ve sihirbaz o diplomatların tahribata ait bütün işleri ayn-ı şerdir, diye daha شَرِّ kelimesine lüzum kalmadı."(1)
Burada “halklarda” ifadesi hayatımızla alakalı olan her şey veya yaratılanların tümü için kullanılıyor. İmtihanın bir icabı olarak hayır ile şer, iyi ile çirkin iç içe ve yan yana bulunuyor. Bütün toplumun ve yaratılan her şeyin tamamen hayır ya da şer olması adetullah açısından mümkün değildir. İşte burada muazzam bir hakikate ışık tutuluyor.
مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ (yaratılanların, halkların şerrinden) Üstadımız burada yaptığı istihraçta hem مِنْ ve hem de شَرِّ kelimelerini cifirde hesaba dâhil etmiştir. Çünkü مِنْ bir şeyin bir parçasını temsil edip, شَرِّ (şer) neyden sualinin cevabı hükmünde olup yaratılanlardan veya halktan şerli olan kısmı demektir. İkisinin hesaba dâhil edilmesinin sebebini ise, Üstad Bediüzzaman şöyle ifade eder: Bütün yaratılanların hepsi şer olmadığı için, hayırları ayırıp sadece yaratılanların bir parçası olan şerli mahlûklardan istiaze ve korunma dilenir.
Halk kelimesi, fırka (parti) mânasında kullanılırsa, bir fırkanın aynı içtimaî hayatında olduğu gibi tamamen hayır ya da şer olması imkân dâhilinde olsa bile her zaman mümkün değildir. Her fırka içinde hayır da şer de bulunur. Burada temel ölçü o fırkada hangisinin galip olduğudur. Bir fırkada şer galipse o fırka şer hesabına geçer, hayır galipse hayır hesabına geçer. Bu gibi geniş içtimaî yapılar yeknesak olamazlar.
Öyle ise bir fırka ya da parti mensuplarına toptancı bir yaklaşım ile "kâfirdir, fasıktır, şerlidir" demek uygun olmaz. Fakat "Bu parti ve fırka şer için çalışıyor, uzak durunuz" denilebilir.
(1) bk. Şualar, On Birinci Şua, On Birinci Mesel, Hatime.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
BAZİYETİ İFADE ETMEK ne demek izah EDERMİSİNİZ
Gerek bir insanın gerek bir cemaatin gerek bir grup ya da topluluğun tamamen şer olması yani her cihetle şerli olması mümkün değildir bunların mutlaka hayırlı bir yönü bir noktası bir tarafı bulunabilir.
Bu sebeple insanları ya da toplulukları yargılarken şer hayır dengesine göre yargılamamız icap eder. Yani hayrı şerrine galipse hayırlı şerri hayrına galipse şerli olarak yargılamamız icap eder.
Bir hayrı var deyip şerli bir adamı hayırlı ilan etmek doğru olmayacağı gibi bir iki şerri var diye hayırlı bir adamı şerli ilan etmekte doğru bir yaklaşım değildir. İnsan için mutlak hayır ya da şer mümkün değildir. Her hayırlının şerli bir yönü olabileceği gibi her şerlinin bir hayır yönü bulunabilir.
İnsanlar ya da topluluklar tamamen melek gibi masum ve hayırlı olamayacakları gibi şeytan gibi de tamamen şerli ve kötü de olamazlar. Her iki taraftada bazıyet söz konusudur.
Ayetteki bazıyeti ifade eden “min” edatı bu inceliğe işaret ediyor.