"Hamd" ve "şükür" aynı şey midir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

İşaratü'l-İ'caz'da şöyle geçer:

"Hamdin en meşhur manası, sıfât-ı kemaliyeyi izhar etmektir. Şöyle ki: Cenab-ı Hak insanı kâinata câmi' bir nüsha ve on sekiz bin âlemi hâvi şu büyük âlemin kitabına bir fihrist olarak yaratmıştır. Ve esma-i hüsnadan her birisinin tecelligâhı olan her bir âlemden bir örnek, bir numune, insanın cevherinde vedîa bırakmıştır."

"Eğer insan maddî ve manevî her bir uzvunu Allah'ın emrettiği yere sarfetmekle hamdin şubelerinden olan şükr-ü örfîyi îfa ve şeriata imtisal ederse, insanın cevherinde vedîa bırakılan o örneklerin herbirisi, kendi âlemine bir pencere olur."(1)

Hamdin anlatıldığı bu bölümde, aynı zamanda şükrün, hamdin bir alt şubesi olduğunu öğreniyoruz. Yani hamdin şümulü daha geniştir, şükrü de içine alır. Şükürle hamd arasında şöyle bir fark da dile getirilir:

Şükür insana ulaşan nimetlere yapılır, hamd ise insana ulaşan ve ulaşmayan bütün nimetlere yapılır.

Mesela, insan kendi rızkına bakarak Allah’a şükreder; bir milyonu aşkın hayvan türlerinin bütün fertlerini rızıklandırmanın Allah’a mahsus bir kemal olduğunu düşünmekle de hamd eder.

Şükür, daha çok, nimete karşı yapılır. Hamd etmekte ise medih manası daha hâkimdir. “Hamdin en meşhur manası, sıfât-ı kemaliyeyi izhar etmektir."

Mesela, hamd ile ilgili şu ayetlere bakalım:

"1. Hamd o âlemlerin Rabbi, 2. O Rahmân ve Rahim, 3. O, din gününün maliki Allah’adır." (Fatiha, 2/1-3)

"Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Böyleyken kâfirler hâlâ Rablerine başkalarını eşit sayıyorlar." (En'am, 6/1)

"Hamd, o Allah'ındır ki göklerde ne var, yerde ne varsa hep O'nundur. Ahirette de hamd O'nundur. O hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır." (Sebe', 34/1)

"Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah'a mahsustur. O, yaratmada dilediği kadar artırır. Gerçekten Allah her şeye kâdirdir." (Fatır, 35/1)

Dikkat edilirse Allah Teala ile ilgili bu ayetlerde nazara verilenler hep birer kemal sıfatıdır. Yaratmak, âlemleri terbiye etmek, ahireti getirmek, melekleri elçi yapmak gibi...

(1) bk. İşaratü'l-İ'caz, Fatiha Suresi Tefsiri.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

mustafa yıldız
Hamd küçükten büyüğe yapılır..büyükten küçüğe yapılmaz..teşekkür ise büyükten küçüğe,küçükten büyüğe yapılır..yine teşekkür nimete ama hamd imansızlık dışında herşeye karşı yapılır..nurlarda geçer "elhamdulillahi ala kulli hal sivel kufri veddalal"..yunus'un ifadesiyle 'lütfunda hoş kahrında hoş' hamd'i güzel anlatmış.. (bu konuda nesefi tefsirine bakılabilir)arz ederim..keşan vaizi..edirne
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
neyyir
musıbete karşı şükür mü yoksa hamd mı edilmelidir?musibete şükredilirse musıbetin ziyadeleşmesine sebeb olur mu?
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (editor)
Musibete karşı sabredilir ve daha büyüğü olabilirdi diyerek haline şükedilir. Şükür yerine hamd de edilebilir. "Elhamdulillahi ala külli hal sivel küfri ve dalal" ifadesi de bunu teyid ediyor.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...