"Hatırıma gelmemişti. Bütün bütün bu eseri unutmuştum." Üstad'ın, Nur'un İlk Kapısı'nı unutmasını nasıl anlayabiliriz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Sonra, gayet zevkli ve neşeli bir halet içinde iken, sekiz sene hiç gücendirmeden mükemmel bana hizmet eden Sıddık Süleyman bana bir kitap getirdi. Açtım, baktım ki...

Bu eser bana çok ehemmiyetli geldi. Asla ve kat’a hatırıma gelmemişti. Bütün bütün bu eseri unutmuştum. Vücudunu hiç bilmiyordum. Sıddık Süleyman’ın sekiz sene sadakatli hizmetinin tam bir yadigârı nevinden, onun gayet büyük bir hizmeti hükmünde kabul ettim, bin bârekâllah dedim." (Nur'un İlk Kapısı)

Risale-i Nurlar genellikle belirli bir ihtiyaca, olaylar zincirine veya toplumsal bir duruma cevaben yazılmıştır.

"Nurun İlk Kapısı"nın daha sonra hatırlanmasının birkaç izahı olabilir:

1. Belki de tam o dönemde veya daha sonraki bir evrede bu risalenin içeriğine duyulan ihtiyacın daha belirgin ve görünür hâle gelmesiyle ilişkili olabilir.

2. Her bir risalenin belirli bir zamanda, belirli bir kitleye ulaşması ve belirli bir boşluğu doldurması hedeflenmiş olabilir.

3. "Nurun İlk Kapısı" Risalesi'nin geçici olarak unutulması, ilahi bir hikmetin sonucu olarak da görülebilir. Belki de o an için Risalelerin bütünlüğü veya yazım öncelikleri açısından farklı bir sevk-i ilahi söz konusu olmuştur. Bu durum, eserlerin tamamen beşerî bir planlama veya hafıza ürünü olmadığını, aksine manevi bir kaynaktan beslendiğini vurgular. Yani Risale-i Nur'un telif sürecinde ilham, ihtar ve manevi ikazların büyük bir önemi bulunuyor.

İnsan aklının her şeyi göremediği ve ihata edemediği durumlarda ilham ve manevi yardım imdada yetişiyor.

4. Üstad Hazretlerinin de bir insan olması hasebiyle bazı şeyleri unutmasının normal olduğu düşüncesi, onun beşerî yönünü de ortaya koyar. Her şeyde bir ulviyet ve keramet aramamak gerekiyor.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 69
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...