"Hayatın iki yüzü de şeffaf, kirsiz olduğundan, esbab-ı zâhiriye ondaki tasarrufât-ı kudret-i Rabbâniyeye perde edilmemiştir." Bu cümleyi açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Cenab-ı Hakk'ın mahlûkatı kudretiyle yaratması, iki şekilde olmaktadır. Birincisi, kudretin doğrudan tecellisi iledir; ruhların, meleklerin yaratılmaları gibi.
İkinci tarz yaratması ise, eşyanın dış yüzüne ve mülk yüzüne bakar. Fakat bu tarz bir yaratmada sebepler görevlendirilir. Yani her şeyi Allah yarattığı halde, mülk yüzü itibariyle sebepleri vesile kılarak yaratır. Burada sebepler inkâr edilmiyor; o sebeplerin arkasında işleyen kudret, irade ve ilim nazara veriliyor. Sebepler sadece renkli bir perde gibidir; asıl iş gören Allah’tır. Yani bebeği dünyaya getiren Allah’tır, anne ve baba sadece bir perde ve sebeptir.
Ayrıca mevcudatın içyüzünde, yani Allah'a ve ahirete bakan yüzünde pürüz yoktur. Çünkü Allah'a bakan vecih itibariyle her şey hakkında verilen karar, haktır, hikmetlidir ve adaletlidir. Ama dış yüzü yani dünyaya ve insanlara bakan cihet itibariyle, bazı tecellilerde hikmet ve adalet hemen görülemez. Mesela, ölümün melekût yüzü çok parlaktır ve güzeldir. Ama insanlara bakan yüzü, çirkin olabilir. Yani insanlar, ölümün güzel yüzünü göremeyebilirler. Ama ölümün yüzlerce güzel tarafları var ki, o güzel cihetler hep melekût, yani Allah'a bakan yüzdedir.
Hâdiselerin mülk yüzünde sebepler cevelan ederken, melekûtunda yani içyüzünde ise Allah’ın isim ve sıfatları hükmeder. Sebepler; isim ve sıfatların üzerinde renkli ve tenteneli bir perdedir. Dikkat ve tefekkür ile bakılırsa, Cenab-ı Hakk’ın sonsuz kudreti ve nihayetsiz ilmi görülür.
Mesela, hastalığın iki yüzünden, mülk yüzü pek hoş durmaz. Zira onda sıkıntı ve keder vardır, ama içyüzünde ise af ve sevap olduğu için, güzel ve hoştur. Lakin hayatın iki yüzü de her cihetten güzeldir, kirsiz ve passızdır. Hayatın hastalık gibi lekeli ve kederli bir yönü yoktur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü