"Hem meraya-yı mevcûdatta ahkâmını ve cemâllerini gösteren bütün esmâ-i kudsiyye-i İlâhiye ile beraber istiyor." cümlesinin izahını yapar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Onuncu Söz, Beşinci hakikat'te aynı mana şöyle dile getirilir:
“Bak: Kendine ve ümmetine saadet-i ebedîye istiyor. Beka istiyor. Cennet istiyor. Hem, mevcudat âyinelerinde cemâllerini gösteren bütün esmâ-i kudsiye-i İlâhiye ile beraber istiyor. O esmâdan şefaat talep ediyor, görüyorsun.”
Buna göre “esma ile beraber istemek”, o esmadan şefaat talep etmek manasına geliyor. Mesela, bir mümin “Ya Rab! İsm-i Azâm’ın hürmetine şu duamı kabul et.” dediğinde, duasının kabulüne ism-i azamı şefaatçi yapmış olur.
Soruda geçen ifadeyi, “Peygamber Efendimizin (asm.) mevcudat aynalarında ahkâmını gösteren, yani varlık âleminde tecelli eden bütün isimleri şefaatçi yaparak dua ediyor.” şeklinde anlayabiliriz.
Mesela, Allah’ın Adil ismi kâinattaki sonsuz adalet tecellisi ile hem Allah’ın varlığını ispat eder hem de ahiretin varlığını iktiza eder. Zira bu dünyada mazlum hakkını almadan zalim de cezasını çekmeden ölüp gidiyorlar. Hâlbuki sonsuz adalet bu haksızlığa müsaade etmez, demek bunların hesabının görüleceği başka bir diyar vardır.
Yine Allah’ın Rahman ve Rahim isimleri cennet ve cehennemin varlıklarını gerektiriyor. Zira insanların ve diğer mahlûkların ebedi olarak yokluk kuyusuna atılması, Cenab-ı Hakk’ın sonsuz şefkat ve merhameti ile bağdaşmaz.
"… Çok esmaya mazhar ve çok vazifelerle mükellef ve çok düşmanlara mübtela olan insan, münacatında, istiazesinde çok isimleri zikreder. Nasılki nev-i insanın medar-ı fahri ve elhak en hakikî insan-ı kâmil olan Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm, Cevşen-ül Kebir namındaki münacatında binbir ismiyle dua ediyor; ateşten istiaze ediyor."(1)
(1) bk. Sözler, Yirmi Dördüncü Söz, Birinci Dal.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar