"Nakş-ı azam olan insan" ifadesini nasıl anlamalıyız? Her insan bu anlamda nakş-ı azam tabiri içerisine girer mi?
Değerli Kardeşimiz;
Otuz Üçüncü Söz'ün “İnsan Penceresi'nde”, esmada bir ism-i azam olduğu gibi, o esmanın nakışlarında da bir nakş-ı azam olduğu ifade ediliyor ve bu nakş-ı azamın insan olduğu belirtiliyor.
Eşyanın hakikatleri esma-i ilahiyeye dayanıyor. O esma tecellileriyle varlık sahasına çıkan eşya bütün insanlık âlemine hizmet ettiği için her insan nakş-ı azam manasına dâhildir.
Bilindiği gibi ism-i azam bütün isimleri birlikte ifade etmektedir. Bütün âlemlerde tecelli eden bütün isimlerin insanda da tecelli etmiş olması cihetiyle insan “nakş-ı azam” oluyor. Bu tecellileri Üstad Hazretleri üç grupta ele alıyor.
a. Zıddiyet itibariyle: Mesela insan, hâdis yani sonradan yaratılmasıyla ve fâni olmasıyla Allah’ın Kadîm (evveli olmayan) ve Bâki isimlerine ayna olur.
Veysel Karanî Hazretlerinin münacatında bu tecelli çok güzel dile getirilmiştir:
"Yâ İlahenâ! Rabbimiz sensin! Çünkü biz abdiz. Nefsimizin terbiyesinden âciziz. ...
Hem sen Aziz'sin, izzet ve azamet sahibisin! Biz zilletimize bakıyoruz, üstümüzde bir izzet cilveleri var. Demek senin izzetinin ayinesiyiz.
Hem sensin Ganiyy-i Mutlak! Çünkü biz fakiriz. Fakrımızın eline yetişmediği bir gına veriliyor. Demek gani sensin, veren sensin.
Hem sen Hayy-ı Bâki'sin! Çünkü biz ölüyoruz. Ölmemizde ve dirilmemizde, bir daimî hayat verici cilvesini görüyoruz.
Hem sen Bâki'sin! Çünkü biz, fena ve zevalimizde senin devam ve bekanı görüyoruz…" (Mektubat, Yirminci Mektup, İkinci Makam.)
b. İnsanda numuneleri yaratılmış bulunan sıfatlarla İlâhî sıfatlara ayna olmak: İnsan cüzi ilmiyle, kudretiyle, görmesiyle, işitmesiyle,.., Allah’ın Alîm, Kâdir, Basîr, Semi’,…, isimlerine ayna olur.
c. İnsan, bir eser olarak üstünde tecelli eden esmaya ayna olur. Şekliyle Musavvir ismine, hayatıyla Hay ve Muhyi isimlerine ayna olması gibi.
Şunu da ifade edelim ki; “Bir şey mutlak ifade edilince o şeyin en mükemmel derecesi anlaşılır.” Bu kaideye göre, insan denilince de insan-ı ekmel olan Resulullah Efendimiz (asm) hatıra gelir. Nakş-ı azam hakikati en ileri derecesiyle onda kendini gösterir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü