"Her amel kendi cinsinden karşılık görecektir." buyuruluyor. Yani bizim anamıza babamıza yaptığımız her kötülük veya iyilik kendi cinsinden karşılık bulacak mı, biraz açabilir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Başımıza gelen musibetlere bakış üç şekilde olmaktadır:
1. Ehl-i gafletin bakışı: Bunlar bütün suçu sebeplerde arar; kader ve musibete uğrayan açısından değerlendirme yapmaz.
2. Ehl-i avamın bakışı: Bu kişiler musibetten kendilerine hisse çıkarmazlar. Tamamen kadere nazar ederler. "Kaderimizde olduğu için bu musibet başımıza geldi." derler.
3. Ehl-i tahkikin bakışı: Bu zatlar ise, başa gelen musibetlerde "Acaba hangi fiilimizle kadere fetva verdik ki bu musibet başımıza geldi?" diyerek, kendilerine hisse çıkarmaya ve kendilerini düzeltmeye çalışırlar.
Dinimiz teyze ve dayıyı anne yerinde, hala ve amcayı da baba yerinde kabul etmiştir. Bu sebeple onlara hürmet ve saygı anne babaya yapılmış gibi kabul edilmiştir. Onların haram isteklerine uyulmaz. Fakat saygı, hürmet ve sılayırahimde kusur etmemek gerekir.
Bu dünyada ayet-i kerimenin ifadesiyle,
"Kim zerre miskal hayır yapmışsa karşılığını görecek, kim de zerre miskal kötülük yapmışsa yine karşılığını görecek." (Zilzal, 99/7-8)
sırrıyla denilebilir ki eğer anne babamıza bazı sıkıntılar vermişsek bunun karşılığında muhtemelen bu dünya da karşılığı görülecektir. Nitekim dışarıdaki hayata veya yakın çevremize baktığımızda bunun onlarca misalini görebiliriz. Tabii ihtiyarlıkta çekilen sıkıntıların hakiki sebebini elbette en iyi bilen Rabbimizdir. Ancak duyduğumuz ve gördüğümüz kadarıyla da anne babaya yapılan itaatsizliğin de o sıkıntıların çekilmesinde büyük bir tesir sahibi olduğunu söyleyebiliriz.
"İşte, ey insan, aklını başına al. Eğer sen ölmezsen, ihtiyar olacaksın. اَلْجَزَاۤءُ مِنْ جِنْسِ الْعَمَلِ sırrıyla, sen valideynine hürmet etmezsen, senin evladın dahi sana hizmet etmeyecektir. Eğer ahiretini seversen, işte sana mühim bir define: Onlara hizmet et, rızalarını tahsil eyle."
"Eğer dünyayı seversen, yine onları memnun et ki, onların yüzünden hayatın rahatlı ve rızkın bereketli geçsin. Yoksa onları istiskal etmek, ölümlerini temenni etmek ve onların nazik ve seriütteessür kalblerini rencide etmekle, خَسِرَ الدُّنْيَا وَاْلآخِرَةَ sırrına mazhar olursun. Eğer rahmet-i Rahmân istersen, o Rahmân’ın vedîalarına ve senin hanendeki emanetlerine rahmet et." (Mektubat, Yirmi Birinci Mektup)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü