"Her meşrep ehlinin müracaatlarında içirilmemek kabil olmayan bir tarzda, cüz’î, külli, hatta pek âmî olanlar bile bir damlayla hararetini kestirecek derecede..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Her meşrep ehlinin müracaatlarında içirilmemek kabil olmayan bir tarzda, cüz’î, külli, hatta pek âmî olanlar bile bir damlayla hararetini kestirecek derecede vazife-i âliyenizde münteşir, tekellüfsüz, tasannusuz, çok cihetlerle kanaat-ı kâmileyle şahit olabildiğimiz bu vazifeyle muvazzaf ve ancak ilm-i bînihayeden lemean eden, arş-ı Hüda'ya nazarla âleme rahmete vesile olduğunuz hengâmda ne diyebilmek mümkün ve ne cesaret!" (Barla Lâhikası, 110. Mektup)
Her meslek ve meşrep ehli, Risale-i Nur'un iman hakikatlerinden faydalanıp imanını kurtarabilir. Bu Allah'ın risalelere lütfettiği özel bir durumdur. Zira hem kalp ehlini hem de akıl ve fikir ehlini tatmin edecek bir özellik ve fıtratta telif edilmiş bir eserdir.
Her bir ferd cahil olsun âlim olsun veya kişi yalnız olsun cemaat halinde olsun Risale-i Nur'dan iman hakikatlerini yudumlayarak susuzluklarını giderebilirler. Risale-i Nurlar toplumun bütün katmanlarına hitap eden bir tefsirdir.
Müellif Risale-i Nurları yapmacık ve zorlama davranışlara girmeden samimi ve doğal bir şekilde telif ettiği için, insanlarda tam bir kanaat ve tatmine sebep olmuş ve Allah’ın rızasına ve rahmetine de mazhar olabilmiştir. Allah’ın rızasını kazanmadan yani ihlas olmadan insanlara rahmet olmak çok zordur.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü