"Her yaptığınız hayrat onun defterine geçer. Her işlediğiniz a'mal-i saliha, yanında kaydedilir." ne demektir, nasıl anlaşılabilir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Defter ve kayıt ifadeleri her şeyin levh-i mahfuzun defterleri hükmünde olan İmam-ı Mübin ve Kitab-ı Mübin’de kaydolmasını hatıra getiriyor.

İmam-ı Mübin de Kitab-ı Mübin de Levh-i Mahfuz’un defterleri, ama aralarında ince bir fark da var. Bu farkı Üstadımızın şu ifadelerinde bir derece hissedebiliyoruz:

"Evet, bir çekirdekte, hem bedihî olarak, irade ve evamir-i tekviniyenin ünvanı olan 'Kitab-ı Mübîn'den haber veren ve işaret eden, hem nazarî olarak emir ve ilm-i İlahînin bir ünvanı olan 'İmam-ı Mübîn'den haber veren ve remzeden iki kader tecellisi var:

"Bedihî kader ise, o çekirdeğin tazammun ettiği ağacın, maddî keyfiyat ve vaziyetleri ve heyetleridir ki, sonra göz ile görünecek. Nazarî ise, o çekirdekte, ondan halk olunacak ağacın müddet-i hayatındaki geçireceği tavırlar, vaziyetler, şekiller, hareketler, tesbihatlardır ki, tarihçe-i hayat namıyla tabir edilen vakit-bevakit değişen tavırlar, vaziyetler, şekiller, fiiller; o ağacın dalları, yaprakları gibi intizamlı birer kaderî mikdarı vardır." (Sözler, Yirmi Altıncı Söz)

Kitab-ı Mübîn şu varlık âleminde boy gösteren her şeyin yaratılış planını ve programını ifade ediyor. Meyvelerin çekirdeklerinde, canlıların yumurtalarında yahut nutfelerinde kendilerinden çıkacak varlıkların bütün hususiyetleri yazılı. Ve bu kayıtlar Kitab-ı Mübîn’den haber veriyorlar.

Diğer taraftan, bir çekirdek hangi bahçeye ekilecek, ne zaman haylaz bir çocuk bir dalını koparacak, hangi tarihte nasıl bir fırtınaya maruz kalacak, ne gibi zararlar görecek, sonunda ne olacak, kesildikten sonra nereye götürülecek ve ne yapılacak?

Bütün bunları o genetik şifrede bulmak mümkün değil. Bunlar da yine İlâhî ilim dairesinde meydana geldiğine göre, bütün bu safhalar da yine bir kitaba göre vücut bulmalı. İşte bu kitap, İmam-ı Mübîn’dir.

Birçok müfessirlerimiz Kitab-ı Mübîn’in Kur’ân-ı Kerim olduğunu beyan ederler. Bilhassa, En’am Suresindeki, "Yaş ve kuru her ne varsa hepsi Kitab-ı Mübîn’dedir (apaçık bir kitaptadır)." âyetini, Kur’ân olarak izah ederler.

Bediüzzaman Hazretleri de şöyle buyurur:

"Bir kavle göre Kitab-ı Mübîn, Kur’an’dan ibarettir. Yaş ve kuru, her şey içinde bulunduğunu, şu âyet-i kerime beyan ediyor." (bk. age., Yirminci Söz, İkinci Makam)

Diğer taraftan, bu ifadeler mecazî olarak da kullanılmış olabilir ve Allah’ın bütün amelleri bilmesi mânasına gelir.

Ayrıca bütün hafızalar da kişinin işlediği amellerin ayrı bir kayıt defteri, Üstad'ın ifadesiyle küçük bir cüzdan hükmündedir. Kişinin zerre kadar da olsa işlediği hayrı ve şerri mahşerde göreceği ve onların mükâfat ve cezalarını göreceği böylece ders verilmiş olur.

Allah’ın ilmi her şeyi kuşattığı için, başta insan olmak üzere bütün mahlûkatın yapmış oldukları bütün ameller onun ilmindedir. Zaten bütün ameller Kiramen Kâtibin melekleri tarafından yazılıyor ve hafızalarda kaydediliyor. Allah her şeyi muhafaza edecek ve hesap gününde bütün amellerimizi bize gösterecek ve hesaba çekecektir.

Amel, daha çok insanın şahsî ibadetlerini ifade eder. Hizmet ise, İslam dini ve İ’lâ-yı kelimetullah için göstermiş olduğu faaliyet ve gayretlerdir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...